Ağız Diş Sağlığı İçin Ne Tüketilmeli?

Ağız Diş Sağlığı İçin Ne Tüketilmeli?

Işıltılı bir gülümseme için hangi gıdalar tüketilmeli?

Tüm gıdalar, tüketilmeye başlandığından itibaren ağız ve diş sağlığını etkilemeye başlar. Diş sağlığını kötü yönde etkileyen gıdalar olduğu gibi, iyi yönde etkileyen gıdalar da bulunmaktadır.

Kırmızı et: Kırmızı etin, ağız ve diş sağlığı konusunda riskleri de beraberinde getirdiğini söylenmektedir. Oysaki doğru pişirilen ve uygun miktarda tüketilen kırmızı et, diş sağlığı için faydalıdır. Çünkü 100 gram kırmızı et yaklaşık olarak 286 mg fosfor içermektedir. Özellikle büyüme ve gelişme çağında, ağız ve diş sağlığı için tüketilen gıdalarda kalsiyum ve fosfor olması gerekir. Fosfor için en zengin kaynak, protein içeriği yüksek olan et ürünleridir.

Süt grubu: Süt, yoğurt ve peynir bol miktarda kalsiyum içerir. Kalsiyum, dişin en önemli yapı taşlarından biridir. Diş kökü iltihabının azalmasını ve diş kayıplarını önlemeyi sağlar. Aynı zamanda çürüklere karşı koruyup, yeni çürükler oluşmasını da engeller. Özellikle tatlılardan sonra bir parça peynir tüketmek, şekerin dişlerdeki çürütme etkisini önleme açısından oldukça önemlidir.

Sebze grubu: Kereviz diş sağlığı için önemli sebzelerdendir. Kerevizi fazla çiğnemek, tükürük salgılanmasını artırır ve bu durum bakterilerin etkisiz hale gelmesini sağlar. Kereviz, aynı zamanda diş etlerine masaj yapıp, aralarının da temizlenmesine yardımcı olur. Maydanoz hem ağız kokusunu önlemesi hem de diş minesini güçlendirmesi açısından faydalıdır. Havuç da ağızda bulunan bakterilerin temizlenmesi ve diş etleri için önemlidir. Havucun çiğ olarak tüketilmesi dişlerin tıpkı diş fırçası gibi temizlenmesine yardımcı olur. 

Meyve grubu: Elma ve kivi diş sağlığı için oldukça önemli meyvelerdendir. Mineral ve C vitamini içeren elmanın kabuğuyla birlikte ısırarak yenilmesi, içerisindeki maddeler sayesinde dişlerin temizlenmesini ve kuvvetlenmesini sağlamaktadır. Yine C vitamini içeren kivi de oldukça faydalıdır. Hassaslaşan ve bakterilere karşı dirençsiz kalan dişlerin C vitamini ile kuvvetlendirebilir. Kivi, diğer meyvelere göre daha en çok C vitamini içeren meyvelerin başında gelir.

Kuruyemişler: Kuru yemişler içindeki doğal yağlar, diş minesinin güçlenmesine yardımcı olarak çürümelere karşı daha dayanıklı olmasını sağlamaktadır. İçindeki doğal yağlar dişi kaplar ve bakterilere karşı koruyucu bir tabaka oluşturur. Yine kuruyemişler, dişlerin daha sağlam ve kuvvetli olmasında önemli rol oynamaktadır. Fındık, dişlerin gelişimi için gerekli çinko açısından en iyi besindir. Kuru üzüm de diş çürümelerine karşı engelleyici özelliktedir.

Yeşil çay: Yeşil çayın içinde yer alan “kateşin” maddesi, ağız ve diş sağlığı için önemlidir. Kateşin, ağızdaki bakterileri yok etmekte ve bakteri oluşumunu önlemektedir.  Ağız kokusunun giderilmesi konusunda da yardımcıdır.  Her gün bir fincan yeşil çay tüketilmesi, diş hastalıklarından korunma ve ağız kokusunun giderilmesi için oldukça yararlıdır.

Memorial Hast / Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği

DİĞER HABERLER
İyi Bayramlar..
Sağlıklı Yaşamın Formülü
Concorde Sendromu
Yaşa Bağlı İşitme Azlığı
Down Sendromlu Bireyler
Ruh Sağlığınız İçin Denge Şart
Gençleşmek Çok Kolaymış
Çocuklar Neden Yemek Seçer?
Doktor Yerine Aktara Gidenler İçin Hayati Uyarı
Sahte Gıda Takviyelerindeki Tehlike
Kutlu Olsun...
Prostat Kanseri
6 Portakal Mucizesi
Hangi Vitamin ve Neden?
Vajinal Mantar
Kalp Hastalıklları
Romatizma ve Belrtileri
Mide Yanması Nedir?
Hastalıktan Nasıl Korunurum
Sinüzit nedir?
Yüksek Ateşte Kaçınılması Gereken 7 Hata
Kuru Meyvelere Dikkat!
Çocuklarda Gastrit ve Ülser
Kuru Ciltlere Özel Doğal Savaşçılar!
Gripten Korunmanın Yolu
Bütün Mesele Direncimiz!
Mutlu Yıllar!
Diyabette Bunama Riski
Mucizevi Besin Dağ Çileği
Ağrılarınızı Bitirmek İçin 5 Yöntem

En Çok Okunanlar


Gençleşmek Çok Kolaymış

Yürümek pek çok kişi için yaşamın her anında bir yerlere yetişme telaşıyla sık sık başvurulan bir yöntem. Bu yol, aslında daha sağlıklı bir hayatın da anahtarı.

Yaşa Bağlı İşitme Azlığı

Yaşın ilerlemesiyle birlikte işitmede ve bilişsel becerilerde değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. Tıbbi hastalıklar, psikolojik faktörler, görme ve işitme bozuklukları gibi duyusal eksiklikler yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi hızlandırabiliyor.