Pek çok hastalığın belirtisi olabilecek vertigo, yani baş dönmesi yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürüyor.
Sürekli baş dönmesinden mi şikayetçisiniz? Ayaktayken, yürürken şiddetle sallandığınızı düşünüyor ve oturma ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Belki de bütün bunlar vertigo yüzündendir!
Aslında ‘vertigo’ terimi kendi başına bir hastalığı tanımlamıyor. Vertigo baş dönmesi kelimesinin Latincesi ve pek çok hastalığın vertigoya yol açtığı biliniyor. Hastanın dengesini sağlamada karşılaştığı her türlü problem bu başlık altında incelenebiliyor.
İstanbul Medipol Hastanesi KBB Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi’nden Yrd. Doç. Dr. Özmen Öztürk vertigoya yol açan nedenleri ve vertigoyu tetikleyen rahatsızlıkları şu şekilde sıraladı:
“Vertigo özellikle iç kulağı bağlı gelişen hastalıklarda görülmektedir. Pozisyona bağlı baş dönmesi (iç kulakta denge ayarını sağlayan kristal yapıdaki toza benzeyen maddelerin pozisyon kaybına bağlı olarak fonksiyonel ayarların yitirmesi), Meniere hastalığı (iç kulak sıvısının kimyasal yapısının değişmesi ve iç kulak sıvı basıncının artması), vestibüler nörinit (iç kulak denge sinyallerini beyne ulaştıran sinirin iltihaplanması), kronik orta kulak iltihaplanmaları, enfeksiyonların iç kulağı etkilediği labirentit olarak adlandırılan hastalıklar ve tümörel tutulumlar KBB ile ilgili baş dönmesi sebepleri arasında sayılmaktadır. Nöroloji, dahiliye, kardiyoloji ve fizik tedavi tarafından değerlendirilmesi gereken pek çok hastalık da vertigoya yol açabilir.”
ÖLÜMCÜL BİR HASTALIK ZANNEDİLİYOR
Çoğunlukla aniden gelişen pozisyonel vertigonun hastaların paniklemesine neden olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Korku içinde acil servise başvuran hastalar, ölümcül bir hastalığa sahip olduklarını düşünürler. İlk değerlendirme ve tanının konulmasından sonra verilen tedavinin baş dönmesini yatıştırmasına ve hastalarda belirgin bir rahatlama hissinin gelişmesine rağmen yaklaşık olarak 10 güne kadar uzayan sıkıntılı bir dönem olmaktadır. Bu dönemde hastalarda belirgin iş kaybı olurken, hayat kalitesinde düşüş, uyku ve beslenme düzeninde de bozulma olmaktadır. Bu dönemde hastaların psikolojik olarak da desteklenmeleri gerekmektedir.”
DEPRESYON VE MİGRENLE BAĞLANTISI VAR
Baş dönmesi genellikle kadınlara özgü bir rahatsız olarak biliniyor. Peki bu doğru mu? Vertigoya en çok kadınlarda mı rastlanıyor. Yrd. Doç. Dr. Özmen Öztürk’ün verdiği bilgiye göre, kadınlarda görülme oranı erkeklere göre oldukça yüksek: “Özellikle kronik ve ataklar halinde tekrarlayan bir hastalık olan Meniere hastalığı yüzde 80’e yaklaşan oranlarda kadınlarda görülür. Kadınlarda daha sık görülme eğiliminde olan depresyon ve migrenin de dengesizlik hissi ve vertigo ile yakından ilişkisi ispatlanmıştır.”
Vertigo pek çok durumda gelişebiliyor. Baş dönmesine neden olan hastalığın tanısı konduğu zaman uygun tedavi seçeneklerinden faydalanılıyor. Çoğunlukla iç kulak kaynaklı gelişen, ani başlayan selim karakterde pozisyonel baş dönmesinde, KBB hekimi tarafından uygulanan düzeltici manevralar ve ilaç tedavisi yüz güldürücü sonuçları kısa bir zaman içerisinde sağlıyor. Ama az da olsa, ileri tetkiklerin ve çeşitli branşlardan hekimlerin değerlendirmesi gereken durumlar da mevcut. Vertigoya yol açan hastalıkların tedavisi çoğunlukla kısa süreli olsa da, tekrarlayan şikayeti olan hastaların uzun süreli takipleri gerekebiliyor.
Yürümek pek çok kişi için yaşamın her anında bir yerlere yetişme telaşıyla sık sık başvurulan bir yöntem. Bu yol, aslında daha sağlıklı bir hayatın da anahtarı.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte işitmede ve bilişsel becerilerde değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. Tıbbi hastalıklar, psikolojik faktörler, görme ve işitme bozuklukları gibi duyusal eksiklikler yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi hızlandırabiliyor.
Sağlıklı yaşam tarzı ve beslenme konusunda gündemde yer alan birçok trend arasından "sezgisel beslenme", kişinin yemekle olan ilişkisini geliştirmeye odaklanan bir yaklaşım olarak ön plana çıkıyor.
