Kapalı Ortamlarda Hava Kirliliği ve Aromatik Dezenfeksiyon Önerileri

Kapalı Ortamlarda Hava Kirliliği ve Aromatik Dezenfeksiyon Önerileri

 

Hava kirliliği içinde bulunduğumuz milenyumun en büyük problemlerinden biridir, solunum sistemi, kardiyovasküler sistem, sinir sistemi ve üreme sistemi üzerine negatif etkileri vardır. Hava kirliliğinin yoğun ve sürekli olduğu bölgelerde yaşayan insanlarda; öksürükten bronşite, kalp hastalıklarından kansere kadar çeşitli akut ve kronik hastalıkların ortaya çıkma riski artar.

Hava kirliliği bileşenleri, atmosfere yayılan civa veya kurşun gibi ağır metaller de içermektedirler. Bu metaller, yağmurla tekrar toprağa iletine kadar havada kalırlar. Ağır metallerin insan vücudu için nörotoksik olduğu beyinde ve sinir sisteminde hasarlara yol açabildiği, astım, akciğer hastalıkları ve kansere neden olabildiği bilinmektedir.

Hava kirliliğinin neden olduğu kronik hastalıkların yanında yapılan çalışmalar, hava kirliliği ile virüslerin yayılması arasında pozitif bir korelasyon olduğunu göstermektedir.

Günümüzün en önemli sağlık sorunu haline gelen, COVID-19 yayılımı, diğer virüslere benzer şekilde, havadan bulaş şeklinde veya havada bulunan partikül ve maddelerin (PM) taşıyıcı olarak görev yapması ile olmaktadır.     

Yapılan çalışmalarda, havadaki partikül ve yabancı maddelerin (PM) akciğer hücrelerinde enflamasyonu arttırarak hasara yol açtığı tesbit edilmiştir. Enflamasyonun artması mortalite oranını da arttırmaktadır.   Kısaca bulunduğumuz ortamdaki hava kirliliği virüsün yayılımını, hızını ve şiddetini arttırırken, akciğerlerimize de hasar vermektedir. 

Kapalı ve havalandırması iyi olmayan alanlardaki bakteri kolonizasyonunun çok çeşitli olduğu ve solunum yoluna ait birçok enfeksiyona neden olabileceği bilinmektedir.

Kimyasal içerikli temizlik ürünleri ve oda spreyleri de havada uçan kimyasallar içerdiklerinden, başlı başına havayı kontamine edici toksik kirletici ajanlar olarak kabul edilmektedirler.

Temizlik personeli dahil, ofis çalışanları ve ev sakinleri, hijyen için kullanılan temizlik maddeleri ve oda spreylerinde bulunan ve havaya karışarak inhale edilen/ solunan çok sayıda kimyasala maruz kalmaktadırlar. Temizlik ürünlerindeki sentetik kokular çok güçlü tahriş edici maddelerdir.

Bu kokuları oluşturan kimyasal maddeler gözlerde kaşınma ve yaşarmaya, burunda tahrişlere neden olmaktadırlar. Tabii kimyasal içerikli maddelerin etkileri daha  derinlere giderek astım atakları ve alerjileri de tetikleyebilmektedir. Ayrıca bu kimyasallar konsantrasyonumuzu ve koordinasyonumuzu da bozabilmektedirler.  

Gözleriniz yanıyorsa, öksürmeye başlıyorsanız, başınız dönüyorsa, kendinizi kötü hissediyorsanız sebebi kullanılan oda spreyi, yerlerin silindiği temizlik ürünleri, kapalı ortamlarda kullanılan sentetik kokulandırmalar olabilir.

Maruz kalınan kimyasallar birçok endokrin ve üreme problemleri yanında, ileri dönemde kanser, nörolojik problemler vb önemli hastalıklara da neden olabilmektedirler.

Yapılan çalışmalar insan yaşamının %70'inin kapalı ortamlarda geçtiğini göstermektedir.

Kapalı ortam hava kirliliği ölçümlerinde, kirliliğe neden olan maddelerin ortamda bulunma miktarı ve bu maddelerin kimyasal, biyolojik ve fiziksel özellikleri göz önünde bulundurulur. Ortamda bulunan kişi sayısı, kirliliğe maruz kalınan süre, maruz kalan kişilerin yaşı ve hastalık geçmişine bağlı olarak, kapalı ortam hava kirliliği her kişiyi farklı oranlarda etkilemektedir

Uçucu yağlar, uzun yıllardır antienflamatuar, antioksidan, immunomodülatör ve antiviral aktiviteleri ile bilinen ve son zamanlarda laboratuvar koşullarında yapılan bazı çalışmalarda SARC-CoV-2 virüslerine karşıda etkili olabileceği konusunda çalışmaları olan bileşimlerdir. Bu bileşimlerle ilgili yapılan çalışmalar ayrı bir yazı konusu olduğundan bir sonraki yazıda  yer verilecektir.

Uçucu yağların kapalı ortamlarda dezenfeksiyonda kullanımı:

Uçucu yağlar bitkiler, ağaçlar, çiçekler, yapraklar, kabuklar, meyve veya köklerden elde elde edilen organik ve kompleks bileşimlerdir. Uçucu yağlar çok konsantre ve kırılgandırlar. Molekül olarak çok küçüktürler, havada çok hızlı buharlaşırlar. Uçucu yağlar değişik alanlarda kullanılmalarının yanında çok güçlü antiseptik, antiviral ve antibakteriyel etkileri vardır.   Bazı uçucu yağlar mikro-organizmaları yok etme özelliğinden dolayı doğal antibiyotik olarak da tanımlanmaktadır.

Uçucu yağların, ev, yatak odası ve kapalı alanlarda kullanımı kimyasal dezenfektanlara

göre birçok avantaja sahiptir.

Uçucu yağlar havayı veya yüzeyi dezenfekte etmenin yanında, ferahlatıcı, dinlendirici

ve aromatize edici etkilere sahiptirler.

Uçucu Yağlar ile İç Mekan Dezenfeksiyonunda Sağlanan Avantajlar:

  • Uçucu yağlar ve içeriklerindeki etken maddelerin güvenlik profilleri doğal olmayan antimikrobiyal ajanlara göre çok daha iyidir. Ayrıca çoğu aromatik yağ, doğal haşere ve sinek savar özelliklerinin yanında, yiyecek katkı maddesi veya gıda koruyucu olarak insan ve hayvan sağlığında güvenle kullanılmaktadır.
  • Uçucu yağlar ve etken maddeleri kendilerine özgü doğal kokuları ile parfüm kullanmaya gerek kalmadan dezenfeksiyon ve hava temizleyicilere koku verirler. Uçucu yağ kullanılan bir ortamda ekstra parfüm kullanmaya gerek duyulmaz.
  • Uçucu yağlar kendilerine özgü/içsel kokulara sahiptirler bu kokular yayıldıkları ortamda canlandırıcı/aromatize edici etki yanında, antibakteriyel antifungal, antiviral etkileri ile doğal dezenfektan görevi görürler.
  • Antibakteriyel, antiviral ve antifungal etkilere sahip uçucu yağlardan özellikle çay ağacı, tarçın, karanfil, kekik, limon, anason, ıtır, nane, lavanta, ökaliptus, sedir, kafur, sandal ağacı, portakal karışım halinde veya tek olarak ortam temizleme/dezenfekte etme ve kokulandırmada kullanılabilirler.
  • Bu uçucu yağların içlerinde bulunan terpineol, sinnamaldehit, sinnamik asit, timol, sitronellol, öjenol, mentol, geraniol, sineol, karvakrol gibi ana etken maddelerin dezenfekte etkileri kanıtlanmıştır.
  • Alkol, propilen glikol, dipropilen glikol, uçucu yağların çözülmesini sağlayan oda dezenfeksiyonunda kullanılabilecek ana maddelerdir.  Alkol ve alkol bileşimlerinin uçucu yağlarla birlikte kullanımları, tek başlarına kullanımlarına oranla açık avantaj ve üstünlük sağlamaktadır. Çünkü alkol/propilen glikol/dipropilen glikolün  etkinlikleri,  havadaki  faktörlere bağlıdır. Örneğin ısının artması, nemin 35-40% dan daha yüksek olması ortamdaki alkolün yoğunlaşmasına ve dezenfeksiyon etkilerinin azalmasına yol açmaktadır. Bu alkolün nem çekici/hidroskopik özelliğinden kaynaklanmaktadır. 
  • Uçucu yağların ve içlerinde bulunan ana etken maddelerin dezenfekte edici etkileri ortamdaki ısı veya nem ile bağlantılı değildir. Çünkü uçucu yağlar nem çekici/hidroskopik özelliğe sahip değildirler. Bu nedenle uçucu yağ ve alkol karışımı ile dezenfekte edilen ortamlarda, ısı ve nem değişimi dezenfeksiyonun etkisini /gücünü etkilemez.

Ortam Dezenfeksiyonu için Formülasyonlar:

Aşağıdaki formülasyonların, dezenfektan etkileri, ortamdaki mikrobiyal yükün karışımın kullanımından 30 dk sonrasında havadaki kolonizasyonun ölçülmesi ile değerlendirilmiştir.

Formülasyon 1: Formülasyonda %50 Alkol veya propilen glikol, %10 inaktif madde, %40 aktif madde.

Formülasyon % olarak verilmiştir.

Alkol  %50

Distile su %10

Cedrus atlantica (Sedir uçucu yağı) %3

Cinnamomum zeylanicum (Tarçın uçucu yağı) %1

Cuprssus sempervirens (Selvi uçucu yağı)  %2

Eugenia caryophyllus (Karanfil uçucu yağı) %7

Citrus sinensis (Portakal uçucu yağı)  % 9

Pogostemon Cablin (Patchuli uçucu yağı) %2

Salvia triloba (Ada çayı uçucu yağı)  %2

Mentha piperita (Nane uçucu yağı) %1

Origanum vulgare (Kekik uçucu yağı) %4

Citrus limon (Limon uçucu yağı)% 9

 

Sonuçlar: Mikroorganizma % mortalite

Saimonelia cholerae 100%

Microccocus luteus 94%

Aspergilius Fumigatus 96%

Bu sonuçlar havadaki mikroorganizma sayısının önemli ölçüde azaldığını ve karışımın güçlü dezenfektan formül olarak kullanılabileceğini göstermektedir.

Formülasyon oda içinde her 30 dakikada 5-10 dk aralıklarla iç mekana sprey şeklinde kullanılmalıdır.

 

Formülasyon 2: %45 Alkol,%45 aktif madde %10 inaktif madde

Formülasyon % olarak verilmiştir.

Alkol %45

Distile su %10

Pinus mugo (Çam uçucu yağı) %14

Eucalptus globulus (Ökaliptus uçucu yağı) % 2,5

Citurs sinensis (Portakal uçucu yağı)  % 2,5

Citrus limon (Limon uçucu yağı)  % 2,5

Salvia triloba (Adaçayı uçucu yağı) %  2

Lavandula angustifolia (Lavanta uçucu yağı) % 5

Rosmarinus officinalis (Biberiye uçucu yağı)  % 2,5

Juniperus communis (Ardıç  uçucu yağı)  %  2

Cedrus atlantica (Sedir uçucu yağı) % 2

Citrus bergamia (Bergamot uçucu yağı) % 3

Pogostemon cablin (Patchouli uçucu yağı)  %3

Pelargonium graveolans (Itır uçucu yağı)  % 2

Origanum vulgare (Kekik uçucu yağı )  % 2

 

Formülasyon oda içinde her 30 dakikada 5-10 dk aralıklarla iç mekana sprey şeklinde kullanılmalıdır.

Karışım, kapalı ortamda kullanıldıktan 30dk sonra ortamdaki bakteri miktarındaki azalma ölçülmüştür.  

Sonuçlar: Mikroorganizma % mortalite

Salmonella cholerae 100%

Microccocus luteus 99%

Aspergius Fumigatus 99%

Bu sonuçlar uçucu yağ karışımı ve alkol karışımının havadaki mikroorganizma sayısında önemli ölçüde azalma sağladığı ve güçlü dezenfektan formül olarak kullanılabileceğini göstermektedir.

ALLERJİK KİŞİLER/DURUMLAR İÇİN ODA SPREYİ:

Allerjik ve astım hastalarında kullanılacak uçucu yağlar özenle seçilmelidir.

Alkol 50 ml

Kekik Hidrosolü 50ml

Mersin Hidrosolü 50 ml

Lavandula angustifolia (Lavanta ) u.y   35 qqt

Citrus limon ( limon) u.y  30qqt

Mentha piperita (Nane ) u.y  30qqt

Allerjik kişinin bulunduğu ortama çalkalayarak gün içinde düzenli aralıklarla sıkılabilir.

Antibakteriyel Yüzey Temizleme:

Yüzeylere uygulanarak Antibakteriye/Antiviral temizlik sağlanabilir: Yüzey temizlik için uygulanacak formülasyonda:

Alkol %70, Hidrosol %10, Uçucu yağ %20 oranlarında kullanılır. Her seferinde çalkalanarak yüzey temizlik yapılır.

Etil Alkol %70

Kekik Hidrosolü % 10

Citrus limon (Limon uçucu yağı)                 % 3

Pelargonium graveolans (Itır uçucu yağı)     %3

Cuprssus sempervirens  (Selvi uçucu yağı)   %2

Eugenia caryophyllus  (Karanfil  uçucu yağı) %5

Origanum vulgare  (Kekik uçucu yağı)          %4

Mentha piperita (Nane uçucu yağı)               %3

Antiseptik Likit Sabun:

Genelde Antiseptik olarak satılan likit sabunlar elleri kuruttuğundan yoğun kullanımlarda cilt problemlerine neden olmaktadırlar. Bu nedenle zeytinyağ içerikli doğal likit sabun içine uçucu yağlar ekleyerek antibakteriyel etki sağlayabiliriz.

100 ml lik Zeytinyağ likid sabun içine % 5 oranında uçucu yağ karışımı katılır. Bu durumda toplam 100 ml için 5 ml oranında aşağıdaki uçucu yağ karışım katılarak antibakteriyel sabun hazırlanabilir.

Lavandula angustifolia (Lavanta uçucu yağı)  10 qqt

Origanum vulgare (Kekik uçucu yağı )          40 qqt

Pelargonium graveolans (Itır uçucu yağı)      25 qqt       

Melaleuca alternifolia (Çay Ağacı)                 35 qqt   

Eucalptus globulus (Ökaliptus uçucu yağı)    15 qqt  

 

Uzm.Ecz. Sevil Ağalar ALTINEL/ Eczacininsesi.com

DİĞER HABERLER
Neden D3 Vitamini ?
İyi Bayramlar..
Sağlıklı Yaşamın Formülü
Concorde Sendromu
Yaşa Bağlı İşitme Azlığı
Down Sendromlu Bireyler
Ruh Sağlığınız İçin Denge Şart
Gençleşmek Çok Kolaymış
Çocuklar Neden Yemek Seçer?
Doktor Yerine Aktara Gidenler İçin Hayati Uyarı
Sahte Gıda Takviyelerindeki Tehlike
Kutlu Olsun...
Prostat Kanseri
6 Portakal Mucizesi
Hangi Vitamin ve Neden?
Vajinal Mantar
Kalp Hastalıklları
Romatizma ve Belrtileri
Mide Yanması Nedir?
Hastalıktan Nasıl Korunurum
Sinüzit nedir?
Yüksek Ateşte Kaçınılması Gereken 7 Hata
Kuru Meyvelere Dikkat!
Çocuklarda Gastrit ve Ülser
Kuru Ciltlere Özel Doğal Savaşçılar!
Gripten Korunmanın Yolu
Bütün Mesele Direncimiz!
Mutlu Yıllar!
Diyabette Bunama Riski
Mucizevi Besin Dağ Çileği

En Çok Okunanlar


Gençleşmek Çok Kolaymış

Yürümek pek çok kişi için yaşamın her anında bir yerlere yetişme telaşıyla sık sık başvurulan bir yöntem. Bu yol, aslında daha sağlıklı bir hayatın da anahtarı.

Yaşa Bağlı İşitme Azlığı

Yaşın ilerlemesiyle birlikte işitmede ve bilişsel becerilerde değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. Tıbbi hastalıklar, psikolojik faktörler, görme ve işitme bozuklukları gibi duyusal eksiklikler yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi hızlandırabiliyor.