Besin Takviyeleri Kullanmalı Mıyız?

Besin Takviyeleri Kullanmalı Mıyız?

Ecz. Sevde Gül ÇETİN

 

Her insan yaşamını devam ettirebilmek için birçok besine ihtiyaç duyar. Bu besinlere olan ihtiyacımızı daha annemizin karnında iken annemizin bedeninden, doğduğumuzda annemizin sütünden ve yaş aldıkça gıdalardan karşılarız. Ne kadarını karşılayabildiğimiz konusu ise açıkçası bir muamma. İhtiyaç duyulan besinlerin tamamını keşke sadece düzgün beslenerek karşılayabilmek mümkün olsaydı. Fakat bugünkü yaşam koşullarında dört dörtlük besleniyor bile olsak bu zamanda tükettiğimiz besinlerin ne kadarının tam olarak doğal, sağlıklı, doğru ve kaliteli bir şekilde bizlere ulaştırılabildiği ve besin değerinin ne kadar yerinde olduğu konusunda net bir fikrimiz yok. Bu durum özellikle batı tipi beslenmenin hâkim olduğu, hazır ve paketlenmiş ürünleri daha çok kullanan şehirde yaşayan insanlarda söz konusu olmaktadır. Temel besin ihtiyaçlarımızda eksiklikler olduğu sürece vücudumuzun düzgün bir şekilde çalışabilmesi de pek mümkün olmuyor.

Özellikle ileriki yaşlarda rahatsızlıkların görülmesi çok daha olası bir hale geliyor. Sadece bedensel sağlığımızın değil aynı zamanda mental sağlığımızın da yerinde olabilmesi için vücudumuzda eksik olan ya da zamanla bizde azalan her maddenin yerine tekrar konulması gerekiyor. İşte tam olarak bu durumda beslenme ile karşılayamadığımız, bedenimizde azalan ve ihtiyacımız olan maddeleri besin takviyelerini kullanarak alabiliyoruz. Yani aslında besin takviyelerinin temel amacı vücudumuzda azalanı yerine koymaktır.

Besin takviyeleri ne tam olarak ilaçtır ne de tam olarak besindir. İlaç ile besin arasındaki bir ürün grubudur. Besin takviyelerini kullanmak için hasta olmayı beklemek doğru bir yaklaşım değildir. Takviyeler, genel olarak gerekli maddenin bizde eksikliğine dayalı problemler / hastalıklar oluşmadan önce bizleri korumaya yönelik ürünlerdir. Bu ürünleri doğru dozlarda ve doğru sürede düzenli olarak kullanan insanlarda yaşam kalitesi artar ve daha az sıklıkta sağlık problemleri ile karşılaşırlar. İnsanlar genel olarak hep uzun yaşamak ister fakat uzun yaşarken önemli olan minimum derecede hastalıklarla uğraşmak ve maksimum kalite düzeyinde yaşamı sürdürmektir. Ana hedefimiz böyleyken vücudumuzun ihtiyaç duyduğu her şeyi dozunda ona vermemek maalesef bizleri bu hedeften uzaklaştırıyor. Uzaklaştıkça belki uzun yaşayan ama sağlık problemleri ile uğraşmaktan kalitesiz bir yaşam süren bir insan haline geliyoruz.

Şöyle bir düşünceye de kapılmanızı istemem: “Ben istediğimi yerim tüketirim, sağlıksız beslenirim aynı zamanda egzersiz de yapmam ama sonra da besin takviyemi kullanıp hayatımı sağlıklı bir şekilde sürdürürüm.” gibi bir düşünce tarzı çok yanlış olur. Hiçbir besin takviyesi beslenmenin yerine geçemez ve tek başına sizleri sağlıklı yapamaz. Düzgün ve dengeli beslenmek, egzersiz yapmak, stresten olabildiğince uzak durmak ve bunlara ek olarak vücudumuza dışarıdan besinlerle yeteri kadar alamadığımız ve kendi vücudumuzda da istenilen düzeyde üretilmeyen maddeleri takviye yolu ile almak ve eksiğimizi tamamlamak bizi ana hedefimize yani sağlıklı ve kaliteli yaşama götüren bir düşünce olur.

Besin takviyelerinin birçok kullanım alanları vardır:

1) Bağışıklığı Güçlendirmek

- C vitamini

- Çinko

- D vitamini

- Multivitamin takviyeleri

- Probiyotikler gibi birçok ürün…

2) Hafıza ve Konsantrasyonu Arttırmak

- Multivitamin ve mineraller ( B vitamin kompleksleri, Folik asid, Kolin, Vit D, Vit E, Demir, İyot)

- Antioksidanlar (Alfa lipoik asit, Polifenoller, Yeşil çay, Resveratrol)

- Omega 3

- Aminoasitler ( L-karnitin, L-sistein, L-glutamin, L-fenilalanin, L-triptofan, L-tirozin)

- Bitkisel Takviyeler ( Ginkgo biloba, Rhodiola rosea, Panax ginseng, Curcumin…)

- Koenzim Q-10

3) Enerjiyi Arttırmak ve Antioksidan Etki Sağlamak

- Koenzim Q-10

- Alfa lipoik asit

- L-Karnitin

- Vit B kompleksi

- Magnezyum

- Resveratrol

- Quercetin

- Çinko

- Selenyum

- Vit A, Vit C, Vit E

- L-glutatyon

- Karotenoidler ( Beta karoten, Likopen, Lutein, Asksantin )

- Polifenoller

- Kurkumin

4) Adaptojen Etki Sağlamak (Stres durumunda direnci arttırıp, dengeyi sağlayanlar)

- Maca bitkisi, Rhodiola rosea, Chaga mantarı, Ashwagandha, Reishi mantarı, Hint fesleğeni, Sibirya / Kore / Amerikan ginsengi

- Kurkumin

- Koenzim Q-10

- Quercetin

Bu başlıklar gibi daha birçok başlık takviye ürün sınıfına dâhil edilebilir. Bu başlıkların hepsi ayrı birer yazı konusu olacak ölçüde değerli. Kullanım alanları, hangi yaş gruplarında daha çok hangilerine ihtiyacımız olduğu, dozları, süreleri, etki mekanizmaları açısından bahsedilecek daha çok şey var…

Ben bu yazımda sizlere günlük yaşamımızda karşılaşabildiğimiz ve çoğunlukla ihmal ettiğimiz birçok sorunun çözümlerine destek olabilecek fazlasıyla takviye ürün olduğunu göstermek ve sizlerde farkındalık oluşturmak istedim. Sizlere tavsiyem yaşamınızı ufakta olsa olumsuz etkileyen her sağlık probleminizi hekim ve eczacınıza danışarak vücudunuzda gerçekten eksik olan şeyleri tespit edip ona uygun olarak gerek uzun süreli gerek ise kısa süreli kürler halinde bu takviyeleri gerekli dozlarda yeteri kadar kullanmanız. Kronik rahatsızlıkları olan hastalarımız da hekim ve eczacılarına danışarak ilaç tedavilerinin yanında kendilerine en uygun destek ürünleri seçebilirler. Lütfen kendinizi ihmal etmeyin ve sağlığınız için kafanızda olan tüm sorularınızı eczacınıza ve hekiminize sormaktan çekinmeyin.                   

Unutmayın ki bu hayatta en değerli şey kendinizsiniz ve sizin de en kıymetli şeyiniz sağlığınız…

Hayatta her ne konuda olursa olsun ne eksiğiniz var ise onları tamamlamak için adım atacağınız, çok güzel başlangıçlar yapacağınız, sağlıklı bir haftanız olmasını diliyorum. Sağlığınıza ve kendinize çok iyi bakın…

Besin Takviyeleri konusunda ufkumu açan ve bu yazıyı yazışımda, verdikleri eğitim bilgileri ile referans olan İstanbul Medipol Üniversitesi’ nin “ Tavsiyen Eczanede” adlı sertifika programı eğitiminde ders veren Saygıdeğer Meslek Büyüklerim,

Uzm. Ecz Levent GÖKKÜNNEÇ ve Ecz. Taner DÖVEN ‘ e çok teşekkürlerimi sunuyorum…

 

KAYNAKÇA

 

 Ecz. Sevde Gül ÇETİN

ecz.sevdegul@gmail.com

 

Eczacıdan Sağlık

DİĞER HABERLER
Neden D3 Vitamini ?
İyi Bayramlar..
Sağlıklı Yaşamın Formülü
Concorde Sendromu
Yaşa Bağlı İşitme Azlığı
Down Sendromlu Bireyler
Ruh Sağlığınız İçin Denge Şart
Gençleşmek Çok Kolaymış
Çocuklar Neden Yemek Seçer?
Doktor Yerine Aktara Gidenler İçin Hayati Uyarı
Sahte Gıda Takviyelerindeki Tehlike
Kutlu Olsun...
Prostat Kanseri
6 Portakal Mucizesi
Hangi Vitamin ve Neden?
Vajinal Mantar
Kalp Hastalıklları
Romatizma ve Belrtileri
Mide Yanması Nedir?
Hastalıktan Nasıl Korunurum
Sinüzit nedir?
Yüksek Ateşte Kaçınılması Gereken 7 Hata
Kuru Meyvelere Dikkat!
Çocuklarda Gastrit ve Ülser
Kuru Ciltlere Özel Doğal Savaşçılar!
Gripten Korunmanın Yolu
Bütün Mesele Direncimiz!
Mutlu Yıllar!
Diyabette Bunama Riski
Mucizevi Besin Dağ Çileği

En Çok Okunanlar


Gençleşmek Çok Kolaymış

Yürümek pek çok kişi için yaşamın her anında bir yerlere yetişme telaşıyla sık sık başvurulan bir yöntem. Bu yol, aslında daha sağlıklı bir hayatın da anahtarı.

Yaşa Bağlı İşitme Azlığı

Yaşın ilerlemesiyle birlikte işitmede ve bilişsel becerilerde değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. Tıbbi hastalıklar, psikolojik faktörler, görme ve işitme bozuklukları gibi duyusal eksiklikler yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi hızlandırabiliyor.

Sağlıklı Yaşamın Formülü

Sağlıklı yaşam tarzı ve beslenme konusunda gündemde yer alan birçok trend arasından "sezgisel beslenme", kişinin yemekle olan ilişkisini geliştirmeye odaklanan bir yaklaşım olarak ön plana çıkıyor.