Kronik Hastalara Tavsiyeler
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Ecz. N. Nazlı OKAY
Geçen haftaki yazımda doğurganlık çağındaki kadınların karşılaştığı adet öncesi sendromundan bahsettim. Bu hafta da yine bir çok kadının mustarip olduğu ve halk arasında “çocuk doğurursan geçer, evlenirsen geçer” tarzı söylemlerin dolaştığı adet döneminde görülen kramplar ve ağrılardan bahsedeceğim.
Dismenore Nedir?
Uterus kaynaklı ağrılı adet krampları olarak tanımlanan dismenore, üreme çağındaki kadınlar arasında en sık görülen jinekolojik durumdur. Toplumda her üç kadından birinde görülmesine rağmen, teşhisi ve tedavisi yetersizdir.
Peki Bu Ağrının Asıl Kaynağı Nedir?
Bu ağrıları azaltabilmemiz için öncelikle bu ağrıların birincil (primer) nedenlerden mi yoksa ikincil (sekonder) nedenlerden mi kaynaklı olduğunu bulmamız gerekir.
Birincil dismenoreik ağrı, menstrual döngü esnasında prostaglandin adı verilen kimyasalların yüksek miktarda salgılanması ve rahimde meydana gelen kasılmalara bağlı oluşan adet sancısı olarak bilinir. Primer dismenore herhangi bir ayırt edilebilir bir patolojinin yokluğunda, menstrüasyonun hemen öncesinde ve/veya sırasında alt karın bölgesinde ağrılı, spazmik kramplar olarak tanımlanır. Birincil dismenore başlangıcı genellikle ergenlik döneminde veya kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Ağrı tipik olarak 8-72 saat sürer, en çok adetin birinci veya ikinci gününde şiddetlidir ve sırt ve uyluklara yayılabilir. Ayrıca ağrıya sıklıkla bulantı, kusma, ishal, yorgunluk ve uykusuzluk gibi sistemik semptomlar eşlik eder.
İkincil dismenoreik ağrı, birincil ağrının aksine, endometriozis yani rahim içini döşeyen tabakanın rahmin dışında başka bir bölgede büyümesinden kaynaklı veya rahimde büyüyen iyi/kötü huylu tümörlerden ve pelvik enflamatuar hastalık dahil olmak üzere bir dizi farklı hastalıktan kaynaklanabilir. İkincil dismenore başlangıcı, genellikle ilk adet görüldükten 2 yıl sonra olmak üzere herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir ve altta yatan duruma bağlı olarak, anormal fazla kan gelmesi gibi diğer jinekolojik semptomlar eşlik edebilir. Sekonder dismenorenin en yaygın nedeni, genç yetişkinlerde % 62 oranında ile rahim dışı yerlerde rahim içi tabakasının varlığı olarak tanımlanan endometriozistir. İkincil ve birincil dismenorenin aynı şekilde ağrı semptomu göstermesinden dolayı kolayca karışabilmektedirler. Bundan dolayı doğurganlık çağındaki kadınların 3 yılda 1 jinekolojik muayeneden geçmesi hayati önem taşımaktadır.
Dismenoreli kadınlarda ağrıya karşı aşırı duyarlılık bulunur ve bunun bir merkezi sensitizasyon sendromu olarak sınıflandırılması gerekmektedir. Yani kadınlardaki dismenore, sadece adet ağrılarını değil vücuttaki diğer ağrılara karşı hassasiyeti de artırmaktadır.
Ağrı ve Uyku; Ağrı ve uyku arasında karmaşık bir ilişkinin varlığını destekleyen deneysel ve epidemiyolojik çalışmaları içeren geniş bir literatür mevcuttur. Uyku ve ağrıyı araştıran çoğu çalışma, fibromiyalji ve romatoid artrit gibi uzun süreli kronik ağrısı olan hastalarda yapılmıştır. Çalışmalardan elde edilen kanıtlar, dismenoreik ağrının benzer şekilde uykuyu bozduğunu göstermektedir. Uyku bozukluğu, özellikle adetin bir ve ikinci günlerinde en fazla olmaktadır. Dahası, ağrılı uterus krampları ile bağlantılı olarak, dismenoreli kadınlar sıklıkla gündüz yorgunluk ve uykululuktan şikayet ederler; bu da bozulmuş uyku düzenini getirmektedir.
Tedavisi Nasıl Olmalı?
Dismenore için mevcut en yaygın ilaç tedavisi steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçlardır (NSAID'ler). Bu ilaçların çeşitli formülasyonları, dismenore için birbiriyle karşılaştırılabilir etkinliğe sahiptir ve kadınların %64-100’ünde ağrının giderilmesi başarılı bir şekilde sağlanır. Fakat %15 oranındaki kadınlarda bu ağrı kesiciler yeterli olmaz.
Bu kadınlarda oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları) sıklıkla ikinci basamak tedavi olarak kullanılır. Oral kontraseptiflerdeki sentetik hormonlar yumurtlamayı baskılar ve rahim içi duvar kalınlığını azaltır, böylece adet sıvısının hacmini ve dolayısıyla dismenoreik ağrıyı azaltır. Fakat bu ilaçların yan etkilerinin çokluğu sebebiyle yarar/zarar oranına doktorunuzla birlikte bakarak karar vermelisiniz.
Çoğu kadın, menstrüel rahatsızlıklarını yönetmek için alternatif farmakolojik olmayan yani ilaç dışı tedavilere de başvurur, ancak bunlar genellikle etkisizdir. Alternatif yaklaşımlar arasında kramplar için ısıtma pedleri, ekstra yatak istirahati veya uyku, fiziksel egzersiz, meditasyon, aromatik yağlar, zencefil kökü çayı, tuzlu su, artan kalsiyum alımı, artan D vitamini alımı ve fasülye, soya peyniri ve somon gibi çeşitli gıda kaynakları bulunur.
Çeşitli farmakolojik olmayan stratejilerin algılanan etkililiğindeki büyük değişkenlik, bu tür yöntemlerin etkinliğinin kişisel olduğunu göstermektedir; bir teknik, bir ergen için göreceli olarak ağrının giderilmesini sağlayabilir, ancak diğerleri için aynı algılanan ağrı giderimini sağlamayabilir. Ayrıca bazı araştırmalar, ısı ve egzersiz gibi doğrudan fizyolojik etkisi olan yöntemlerin dikkat dağıtma gibi psikolojik temelli yöntemlerden daha etkili olduğunu ve bazı NSAID'ler kadar etkili olabileceğini göstermektedir. Örneğin, abdominal bir ısı sargısının ibuprofen kadar etkili olduğu ve dismenoreik ağrıyı hafifletmede asetaminofenden daha etkili olduğu bulundu.
Sonuç olarak, birincil dismenore, pek çok kadının adet döngüsünün normal bir parçası olarak kabul ettiği, yeterince anlaşılmamış bir bozukluk olmaya devam etmektedir. Tekrarlayan adet ağrısının sadece merkezi duyarlılıkla ilişkili olması değil, aynı zamanda birincil dismenoresi olan kadınları diğer kronik ağrılı durumlara yatkın hale getirmesi de mümkündür. Bu yazımda, birincil dismenoreli kadınların yaşamlarını bir nebze de olsa iyileştirmeyi amaçladım. Yararlandıysanız ne mutlu bana... Sağlıklı günler dilerim…
Kaynaklar
Ecz. N. Nazlı OKAY
Eczacıdan Sağlık
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Eczacılar tarafından, ilaçların eczaneye kabulü sırasında İlaç Takip sistemi üzerinden sorgulama yapılmakta.
Kış boyunca cildinizin sağlıklı, nemli ve esnek kalmasını sağlamak için birkaç küçük adım atabilirsiniz. İşte kış aylarında cilt sağlığınızı korumak için yapmanız gerekenler:
Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ü ve Cumhuriyetimizin bütün kurucularını sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.
’Reçete’de’ Obezite
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof. Dr. Banu Çaycı