Kronik Hastalara Tavsiyeler
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Ecz. Zeynep Aksoy
Akut ağrılar içinde tedavisi en güç ağrı tipi olan yanık ağrısı, tedavisi uzun süre alan, psikolojik ve fizyolojik etkileri olan bir durumdur.
Yanma olayı sonrasında post travmatik stres ve hasarla oluşan ağrı, genellikle yaralanma sonrası birkaç dakika içinde başlar. Bazı durumlarda ağrısız geçen süre birkaç saat sürebilir.
Yanık ağrısının tedavisi, yaralanmanın hemen sonrasında başlar, rehabilitasyon sürecinin sonuna kadar devam eder. Hastanın stabil duruma gelmesinin ardından sürekli olan ağrı, zamanla azalmakla birlikte bazı uygulanan tedavisel girişimler ağrının şiddetini artabilmektedir. Ağrının şiddeti ve özellikleri hastanın psikolojik durumu, enfeksiyonlar ya da hasara uğramış sinirlerin rejenerasyonu ile yakından ilişkilidir.
Yanık ağrısının seviyeleri etkilenen deri katmanına göre hafiften şiddetliye varan oranda değişkenlik gösterir. Tam kat deri yanıklarında sinir uçlarının hasar görmesi sebebiyle daha az ağrı görülür.
Kısmi kat deri yanıklarında ise açıkta kalan sinir uçları stimülasyonu nedeniyle şiddetli ağrılar görülebilmektedir. Kısmi kat deri yanıkları bazen tam kat deri yanıklarına eşlik ederler.
Birinci derece yanıklarda kızarıklık görülür ve ağrı genellikle 24 saat içinde kaybolur.
İkinci derece yanıklarda kızarıklık ve su kabarcıkları görülür, ağrı şiddetli batıcı ve yanıcı tarzdadır. Ağrı 5-21 gün arası devam eder.
Üçüncü derece yanıklarda su kesecikleri oluşmayan cilt, beyazımsı veya kömür görünümündedir. Sinir harabiyeti olduğu için ağrı görülmese de çevre dokularda ağrı görülür. Ağrı akut başlangıçlı ve şiddetlidir.
Özetleyecek olursak yüzey olarak geniş yanıklar daha fazla ağrıya, derin yanıklar ise daha az ağrıya neden olur. Ayrıca ağrı bazı durumlarda yanığın derecesinin tespit edilmesine de yardımcı olabilir.
Yanık hastasında ağrı dört farklı şekilde değerlendirilir.
1-İstirahat Ağrısı: Hastanın dinlenme dönemine hissettiği uzun süreli olmasına karşın şiddeti düşük bir ağrıdır.
2-İşlemsel Ağrı: Hastanın tedavisel (pansuman, fizik tedavi vb.) işlemlerine bağlı oluşan ağrıdır. Genelde hastalar kısa süreli ve şiddetli bir ağrı olarak tanımlarlar.
3-Yeni Ağrılar: Tedavi sürecinde ortaya çıkan kısmen şiddetli ağrılardır.
4-Olası ameliyat sonrası gelişen ağrılar: Ameliyat sonrası ortadan şiddetliye değişen ağrılardır. Özellikle yama veya ampütasyon sonrası etkin ağrı kontrolü gerekmektedir.
Yanık hastasında ağrının temel tedavi prensibi, ağrının yeterli derecede giderilmesi olmalıdır. Kontrol altına alınamayan ağrılar hastanın iyileşme sürecini olumsuz etkiler ve geciktirir. Tedavi;
Tedavide cilt dokusu zarar görmüş ve kan akımı bozulmuş olduğundan ve bu durumda ilaç emilimi azalacağından ilaçlar cilt altı veya kas içi olarak uygulanmamalıdır.
Hastalarda bakım ve tedavi işlemlerinden önce analjezik uygulanması önerilmektedir.
Ağrıyı azaltan ilaç dışı uygulamalar ise,
Analjezinin yetersiz kaldığı ciddi yanıklarda pansuman değişiminde sedasyon veya anestezi uygulanabilir.
Yukarıda saymış olduğum yöntemler yanık hastalarında ağrıyla beraber sıklıkla gelişen korku, depresyon ve anksiyete için de fayda sağladığından uygulanmasına ihtiyaç duyulan yöntemlerdir.
Ayrıca opioidlerle beraber kullanılan anksiyolitik ilaçların da ağrı skorlarını azaltmaya yardımcı olduğu çalışmalarla gösterilmiştir.
Uyku kalitesi kötü olan hastaların ise ertesi gün ağrı skorlarında artış görülmüştür.
Ağrı tedavisinde akapunktur, hipnoz, TENS, masaj gibi stres azaltıcı terapi uygulamalarının fayda sağladığını gösteren çalışmalar mevcuttur.
Yanık ağrısının tedavisinde multidisipliner yaklaşım çok önemlidir. Ağrının zaman içinde gösterdiği farklılıklara göre tedavi uygulanmalıdır. Etkin bir ağrı tedavisin, hastanın konforunu ve yaşam kalitesini artırarak tedaviyi olumlu yönde etkileyeceği unutulmamalıdır.
Tüm acılarımızın dindiği sağlıklı günler dilerim.
KAYNAKLAR
Ecz. Zeynep Aksoy
zeynepacaraksoy@gmail.com
Eczacıdan Sağlık
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof. Dr. Banu Çaycı
Büyük önderimiz, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ ü en derin sevgi, saygı, bağlılık ve minnetle anıyoruz.
Şeker hastalığı kontrol edilmediği takdirde ciddi görme hasarlarına sebebiyet verebiliyor" dedi.
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof.Dr.Deniz Demiryürek Cildimizi Nasıl Koruruz? Medikal Estetik Uygulamalarında Nelere Dikkat Etmeli?
D vitamini, vücutta önemli birçok biyolojik işlevi yerine getiren ve genel sağlık için kritik bir rol oynayan yağda çözünen bir vitamindir.