Kronik Hastalara Tavsiyeler
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
K Vitamini
• Bazı pıhtılaşma faktörlerinin
• Bazı antitrombotik proteinlerin
aktif hale getirilmesi için gereklidir.
K vitamini kan pıhtılaşması ile ilişkili olduğu saptandığı için de önceleri koagülasyon vitamini (yani pıhtılaşma vitamini) olarak adlandırılmıştır. K harfini almasının sebebi de buradan gelmektedir.
Dam ve Doisy yağda eriyen K vitamini keşiflerinden dolayı 1941 yılında Nobel ödülü aldılar.
Kimyasal olarak 2-metil-1,4-naftokinon türevleridirler.
Buradan hareketle genel olarak tüm K vitaminlerinin etki mekanizmaları benzerdir.
Yine de bağırsakta ki emilimi, taşınması ve doku dağılımı ile ilişkili olarak önemli farklılıklar ortaya çıkabilmektedir.
Üç farklı K vitamini tipi mevcuttur.
1.K1 vitamini (filokinon) diyetle, özellikle yeşil yapraklı sebzeler, süt ürünleri ve bitkisel yağlardan alınan K vitamini türüdür.
Aşırı kanamalı bazı hastalıkların tedavisi için piyasada ağızdan alınan veya enjeksiyon şeklinde preparatları mevcuttur.
2.K2 vitamini (menakinon) bağırsaklarda normal florada bulunan bakteriler tarafından üretilmektedir. K1’i takviye etmesine rağmen vücudun gereksinmelerini karşılayacak kadar yoktur.
3.K3 vitamini (menadion), erişkinlerin tedavisinde kullanılan yapay, suda çözünebilen bir K vitamini formudur. Hemolitik anemiye neden olabildiğinden bebeklere verilmemektedir.
• Sentetik, suda çözünebilen K 3 vitamininin (menadione) İntrinsik aktivitesi yoktur.
• Vücutta aktif menakinon formuna dönüştürülür.
• Özellikle G-6-PD eksikliği olan hastalarda olmak üzere, hemolitik anemiye yol açabilir.
K vitaminine bağımlı proteinler
Prokoagulant proteinler:
• Faktör II
• Faktör VII
• Faktör IX
• Faktör X
Antikoagulant proteinler:
• Protein C
• Protein S
• Protein Z
• Karaciğerde preprotein (öncül) olarak sentezlenir.
• Bu proteinlerde 9-12 arasında glutamik asid rezidüsü içeren N-terminal domain bulunur.
• Glutamik asit rezidüleri hepatik γ – glutamil karboksilaz (GGCX ) ile γ-karboksiglutamik asite
(Gla) dönüştürülerek aktif hale getirilir (γ- karboksilasyon).
• K vitamini karboksilasyon reaksiyonlarında kofaktör olarak görev alır.
GLA modulü içeren proteinler K vitaminine bağımlı faktörler olarak tanımlanır
Isıya oldukça dayanıklıdırlar.
Yapay K vitamini hariç suda çözünmezler.
İnsan vücudu K vitaminini depolayabildiği için günlük K vitamini katkısına ihtiyaç duymaz.
Bir erişkin tipik olarak bir haftalık K vitamini stoğunu depolar.
Günlük ihtiyaç (RDA) Yaşla değişebilen bir miktardır.
6 aydan küçük bebeklerde : 5 mcg/gün
1-3 yaş çocuklarda : 15 mcg/gün
10 yaşa kadar : 30 mcg/gün
Yetişkin erkeklerde : 120 mcg/gün
Yetişkin kadınlarda : 90 mcg/gün
65 yaş ve üstü yaşlarda osteoporoz ve kemik kırık riskine karşı 250 mcg
K vitamini eksikliği:
Malabsorbsiyon (emilim bozukluğu) hastaları hariç hem besinlerle hem de bağırsak bakterilerince sentezlendiği için eksikliği sık görülmez.
K vitamini eksikliği aşırı kanama ve kolayca morarmaya yol açabilir.
Antibiyotik kullanımı sonucu endojen sentez azalınca, beslenmesi de yetersiz olan kişilerde hipoprotrombinemi oluşur.
Bu kişilere dışardan K vit verilip kanamaya meyil düzeltilir.
Yeni doğanda bağırsak sterildir. K vit. Sentezlenmez. Bu nedenle tek doz K vit. uygulanır.
• K vitamini eksikliğine bağlı kanama her yaşta olabilir.
• Bebeklerde daha yaygındır.
• Yenidoğan döneminde K vitaminine bağımlı pıhtılaşma faktörleri ve protein C ve protein S fizyolojik olarak daha düşük düzeylerdedir (normal yetişkin düzeyinin yaklaşık yarısı).
• Yaklaşık 3. günde en düşük düzeylere inerler.
• Protein C dışındaki faktörler yaklaşık 6 ayda erişkin düzeyine ulaşır.
Yenidoğan döneminde K vitaminine bağımlı faktörler neden düşük düzeydedir?
• K vitamininin plasentadan geçişi yetersiz.
• Doğumda K vitamini deposu az.
• Anne sütünde K vitamini düzeyi düşük (anne sütündeki K vitamini miktarı 1.5 μg/dl, inek sütündeki miktarı yaklaşık 6 μg/dl düzeyinde).
• Yetersiz anne sütü alımı.
• Yenidoğan bebekte bağırsakta bakteriyel K vitamini sentezi az / yok (steril bağırsak).
Yenidoğan döneminde günlük K vitamini ihtiyacı 1-5 μg/kg.
• Hepatosit immatüritesi nedeniyle Vitamin K redüktaz aktivitesinde eksiklik (pıhtılaşma faktörlerinde yetersiz γ –karboksilasyon)
• Doğumda K vitamini profilaksisi alan ve rölatif K vitamini eksikliği düzeltilen bebeklerde bile VK bağımlı faktörlerin düzeyi yetişkin düzeyinden önemli derecede daha düşük
Düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerde:
• K vitamini depoları
• Pıhtılaşma faktörleri
term bebeklerdekinden daha düşük.
• Karaciğer immatür, K vitaminine cevap daha yavaş ve değişkendir.
Kaynaklar
Ispanak, lahana, maydanoz, brokoli, karnıbahar gibi bitkisel besinlerde ve Kc, yumurta sarısı, peynir, tereyağı gibi hayvansal besinler de bulunur.Ayrıca bağırsak bakterileri de K vit. sentezler.
Etkileşimleri
Kumarin (Coumadin) türevi antikoagülanların etkileri K vitamini tarafından antagonize edilir.
Özellikle yüksek dozda K vitamini kullanıldığında oral antikoagülanlara geçici direnç oluşmaktadır.
Kumarin türevleri tarafından da karaciğerde Vitamin K aktivitesi inhibe edilebilir.
Geniş spektrumlu antibiyotikler, moksalaktam, kinidin, yüksek doz salisilat tedavisi K vitamini gereksinimini artırabilir.
Daktinomisin K vitamini etkilerini azaltabilir.
Glukoz 6 fosfat dehidrogenez (G6PD) eksikliğinde menadion ve türevleri hemoliz oluşturabileceğinden, dikkatle kullanılmalıdır.
Erişkinlerde Vitamin K'nın maksimum dozlarıyla PT zamanının uzadığı gösterilmiştir.
Ecz.Nurdan ŞAHİN / Eczacininsesi.com
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Eczacılar tarafından, ilaçların eczaneye kabulü sırasında İlaç Takip sistemi üzerinden sorgulama yapılmakta.
Kış boyunca cildinizin sağlıklı, nemli ve esnek kalmasını sağlamak için birkaç küçük adım atabilirsiniz. İşte kış aylarında cilt sağlığınızı korumak için yapmanız gerekenler:
Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ü ve Cumhuriyetimizin bütün kurucularını sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.
’Reçete’de’ Obezite
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof. Dr. Banu Çaycı