Kronik Hastalara Tavsiyeler
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Halk arasında prostat büyümesi olarak bilinen Benign prostat hiperplazisi (BPH); prostat bezindeki bazı dokuların büyümesi sonucu gelişen, klinik belirtileri olan ve kişinin yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır. Prostat bezinin büyümesi idrar yolunun daralmasına yol açar. Bunun sonucunda da kişi idrarını yaparken bir takım sorunlarla karşılaşır.
BPH; erkeklerde sıklıkla 50 yaştan sonra ortaya çıkar ve görülme sıklığı ilerleyen yaşlarda daha da çok artar. Histolojik (Doku bilimi) olarak BPH varlığı, erkeklerde 31-40 yaş arası yaklaşık %8, 51-60 yaş arasında %50, 61-70 yaş arasında %70 iken, 81-90 yaşları arasında %90’a kadar ulaşmaktadır.
Yaşam boyu süren kronik bir hastalık olan BPH’ın, Amerika Birleşik Devletleri’nde 60-69 yaş arası erkeklerin %70’ini, 70 yaş ve üstünün ise %80’ini etkilediği bildirilmektedir. Alkol, sigara kullanımı, obezite, diabet gibi kronik hastalıklarla ilişkisi ile ilgili pek çok çalışma olmasına rağmen bu hastalığın gelişmesiyle ilişkili gerçek faktörler yalnızca yaş ve hormonal durumdur.
BPH’ın en yaygın klinik belirtilerini nelerdir?
Bu veya benzeri şikayetleri olan kişilerin üroloji hekimine başvurmaları ve BPH yönünden değerlendirilmeleri gerekir.
BPH Tanısı Nasıl Konulur?
Bunun için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bunlardan ilki uluslararası kabul görmüş skorlama sistemleridir. Hastanın semptom şiddetinin objektif olarak değerlendirilebilmesi için belirli semptom ölçekleri kullanılır ve skorlama sonucu ortaya çıkan sonuç hastalık derecesi ile ilgili bilgi verir. Aynı zamanda bu skorlama sistemi hastalığın seyri ve tedavisinin değerlendirme amacı ile de kullanılır. Bunun dışında fizik muayene ile rektal yoldan prostat bezinin büyüklüğüne bakılır. İdrar yolunun ultrasonografik olarak görüntülenmesi, üroflovmetri, tanıya yardımcı diğer tahliller ve gerekli olması halinde prostat spesifik antijen değeri bakılabilir.
BPH Tedavi Seçenekleri;
BPH tanısı almış hastaların tedavi seçenekleri ise hastalığın şiddetine göre değişkenlik gösterir. Semptomlarından şikayeti olmayan yada hafif şiddetli hastalarda gözlemleyerek bekleme seçeneği tercih edilir ve hastanın şikayetleri düzenli aralıklarla değerlendirilir. Yaşam tarzı ve davranışlardaki küçük değişiklikler, semptomlar üzerinde yararlı etkiler oluşturabilir ve medikal veya cerrahi tedavi gerektirebilecek kötüleşmeleri engelleyebilir. Yaşam tarzı değişikliklerine kısaca değinmek gerekirse bunlar; gece ve zor durumda bırakacak ortamlarda sıvı alımını azaltmak, diüretik etkilerinden dolayı kafein ve alkol içeren içeceklerden uzak durmak, mesane eğitimi ve kabızlığın tedavisi olarak sayılabilir.
Semptomları orta ve şiddetli olan hastalar için ise bu yaşam tarzı değişikliklerine ek olarak tıbbi medikal tedavi seçenekleri tercih edilir. 5-alfa redüktaz inhibitörleri, alfa adrenerjik blokörler ve kombinasyon tedavileri en sık kullanılan ilaç tedavileridir. Medikal tedavinin cevapsız kaldığı durumlarda ise minimal invaziv tedaviler ve cerrahi seçeneği değerlendirilir.
Günümüzde bu tedavilere ek olarak fitoterapi seçeneği de değerlendirilmektedir. Fitoterapi; bitkilerin kök, tohum, polen, kabuk ve meyve ekstrelerinin tedavi amaçlı kullanılması olarak tanımlanmaktadır. Fitoterapötik ajanlar tek bir bitki ekstresinden oluşabileceği gibi birden fazla bitki ekstresinin kombinasyonunda da oluşabilir. BPH’da en çok kullanılan fitoterapötiklere; Sereno repens (Saw palmetto), Cucurbita pepo (Kabak çekirdeği), Pygeum Africanum (Afrika erik ağacı kabuğu), Urtica Dioica (Isırganotu) örnek verilebilir. Fitoterapi BPH tedavisinde aktif olarak yer almakla beraber tedavi kılavuzlarında yer alabilmesi için daha fazla sayıda klinik çalışmaya ve veriye ihtiyaç vardır. Ayrıca bitkisel desteklerinde ilaç etkileşimine sebep olacağı unutulamamalı ve kontrolsüz kullanımdan kaçınılmalıdır. Böyle bir destek kullanım ihtiyacınız olduğunda eczacınızdan ve hekiminizden destek almalı, kullandığınız diğer medikal ve bitkisel desteklerin bilgisini paylaşmalısınız.
Sonuç olarak BPH ilerleyen yaşlarda erkekler için kaçınılmaz son gibi görünse de etkili ve pekçok tedavi seçeneği olması BPH’ı korkulan bir hastalık olmaktan çıkarmıştır. Bununla beraber prostat büyümesinin yaşam kaliteniz ve sağlığınız için ufak da olsa bir tehdit olacağını unutmadan gerekli takiplerin yapılması ve zamanın da önlem alınması gerekmektedir.
Sağlığınızın sizin için en değerli yatırımınız olduğunu unutmayın!
Kaynaklar
Ecz. Merve ÇERŞİL
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Eczacılar tarafından, ilaçların eczaneye kabulü sırasında İlaç Takip sistemi üzerinden sorgulama yapılmakta.
Kış boyunca cildinizin sağlıklı, nemli ve esnek kalmasını sağlamak için birkaç küçük adım atabilirsiniz. İşte kış aylarında cilt sağlığınızı korumak için yapmanız gerekenler:
Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ü ve Cumhuriyetimizin bütün kurucularını sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.
’Reçete’de’ Obezite
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof. Dr. Banu Çaycı