Akciğer Kanseri

Akciğer Kanseri

Yeşil Savaşçılarla Kanseri Uzak Tutun

Akciğer kanserinin küçük hücreli ve küçük hücreli dışı olmak üzere başlıca iki tipi bulunmaktadır. Her ikisi de saldırgan ve tehlikeli olup yeni tanı konan akciğer kanseri hastalarının sadece % 15’ i gibi az bir kısmı 5 yıldan daha fazla yaşam süresine sahip olmaktadır. İnsanlar beslenme, tütün ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durma ve egzersiz ile bu kansere karşı korunmada yardım alınmaktadır. Akciğer kanserinin bulgularına ve erken tanı programlarına dikkat edilerek kanserin daha erken tanınarak başarılı tedavisi mümkün olabilir.

Akciğer kanserinde erken tanı ve tarama kimlere nasıl yapılır?

55-74 yaş arasında olan, 30 paket yılı veya daha fazla sigara içmiş / halen içmekte olan veya son 15 yıl içinde bırakmış olan kişilerde düşük doz spiral akciğer bilgisayarlı tomografisi ile yıllık tarama yapılması erken tanı koymada yararlıdır.

Yılda bir akciğer röntgeni çekilmesi veya balgam incelemesi erken tanıda yararlı mı?

Sigara içenlerde veya içmeyenlerde bu testlerin yapılması erken tanıda veya akciğer kanserinden ölüm riskinin azaltılmasında yararı yoktur.

Hangi belirtilere dikkat edilmeli?

Hastaların çoğunda akciğer kanseri bulguları kanserin ileri evreye geçmesinden sonra ortaya çıkar. Fakat bazı hastalarda hastalığın erken dönemlerinde yakınmalar oluşabilir. Bu yakınmalar şöyledir;  

  • Geçmeyen öksürük
  • Yeni oluşan ve geçmeyen ses kısıklığı
  • Açıklanamayan iştahsızlık ve kilo kaybı
  • Derin nefes almakla oluşan göğüs ağrısı
  • Yeni başlayan nefes hırıltısı
  • Çabuk yorulma ve nefes darlığı
  • Kanlı ya da paslı balgam
  • Boyunda veya köprücük kemiği üzerinde şişlik oluşması
  • Nedeni saptanamayan ateş
  •  Bronşit veya zatürre gibi enfeksiyonların geçmemesi / sık tekrarlaması

Akciğer kanseri riskini neler arttırır?

En önemli risk faktörü sigara veya tütün tüketilmesidir. Günde bir paket sigarayı 30 yıl boyunca için bir kişinin 30 paket yılı sigara kullanımı olup, hiç sigara içmeyen bir kişi ile karşılaştırıldığında akciğer kanseri gelişme riski 45 kat daha fazladır. Radyasyona maruz kalmak, yaşanılan ortamda radon gazı, asbest, silika, dizel motor egzozu, boya, dioksin, arsenik, kaynakçılık, hava kirliliği, ailede akciğer kanseri olması, daha önceden kanser tedavisi geçirilmesi, daha önceden verem veya zatürre geçirilmesi, silikozis, KOAH, AİDS, organ nakli, romatizmal hastalıklar, şeker hastalığı, şişmanlık, aşırı kırmızı et tüketimi, sigara içenlerde A vitamini/beta karoten desteği alınması, yaş ve tereyağının aşırı tüketilmesi gibi faktörler akciğer kanseri riskini arttırır. Birden fazla risk faktörüne sahip olunması kanser riskinin katlanarak artmasına neden olur.    

Tıbbi tedavi ve tanıda kullanılan radyasyon akciğer kanseri riskini arttırır mı?

Bir miktar arttırır. Özellikle sigara içenlerde ve tekrarlayan radyasyon maruziyetinde bu risk daha fazladır. Araştırmalarda akciğer kanserlerinin %0,8‘ i radyoterapi tedavisi, %0,3‘ ü tanı için tetkiklerde kullanılan radyasyon ile ilişkili bulunmuştur. Meme kanseri nedeni ile göğüsüne radyoterapi alan ve sigara içmeye devam eden kadınlarda aynı taraf akciğerde yıllar sonra akciğer kanseri gelişebilmektedir.

Esrar kullanımı akciğer kanseri riskini azaltır mı?

Esrar kullananlarda akciğer kanseri riskinde hafif bir artış olduğu gözlenmektedir. Risk artışı sigara ve tütünden daha az olması masum olduğu anlamına gelmez. Çalışmalarda günde bir veya daha fazla esrar tüketimi sorgulanmış olup yüksek miktarda tüketimi olanlarda bu risk daha yüksek olabilir.

Radon gazı nedir? Nerelerde bulunur?

Radon kimyasal olarak tepkimeye girmeyen, kokusuz, tatsız ve renksiz olan doğal bir radyoaktif gazdır. Toprak ve kayalar üzerinde yer alan uranyumun parçalanması ile oluşur. Evlere temelde yer alan kayalardan ve topraktan çıkarak zemin çatlakları, kat boşlukları, tesisat boşlukları ve duvar arası boşluklarından girer. Ülkemizde radon ölçümlerinde yüksek değerler saptanmamakla birlikte Armutlu kaplıcalarında yüksek olduğu saptanmış. Radon gazının evden uzaklaştırılmasının en basit yolu evin sık sık havalandırılmasıdır.

Sigara içenler evlerini nereden seçmeli?

Özellikle ana yollara komşu binalarda yaşayanlarda akciğer kanserinden ölüm riski daha yüksektir. Bunun nedeni dizel araba egzoz dumanıdır. Bu nedenle sigara içenlere risklerini daha da arttırmamaları için anayoldan uzak, yeşilliğe yakın yerlerden ev almalarını öneririm. Daha ucuza sağlıklı bir ortama sahip olabilirler.

Akciğer kanserinden nasıl korunmalı?

Sigara ve başka tütün ürünü kullanılmamalı, pasif içiciliğe maruz kalınmamalıdır. Bazı bölgelerde akciğer kanseri riskine neden olan Radon seviyesi veya içme sularında arsenik gibi toksik mineraller yüksek olabilmektedir. Özellikle sigara içilmeyen bölgelerde akciğer kanseri sıklığı artmışsa bu faktörlerin araştırılması gereklidir. Analizi yapılmamış suların içilmemesi, radon yüksekliği olan bölgelerde evin sık sık havalandırılması riski azaltır. Kansere neden olan maddelerin bulunduğu ve havaya karıştığı işlerde çalışanlar mutlaka maske ile çalışmalıdır.

Korunmak için nasıl beslenmeli?

Nişasta içermeyen sebzeler, selenyum ve kersetin gibi besinsel faktörler akciğer kanserinden koruyucudur. Günde 2-3 porsiyondan az meyve tüketenlerde akciğer kanseri riski artmaktadır. Kırmızı soğan, kapari, elma, portakal, yeşillik, ıspanak, brokoli ve domates başta olmak üzere bol meyve ve sebze tüketilmelidir. Yağ tüketiminin azaltılması, kırmızı et yerine balık tercih edilmesi akciğer kanserini uzak tutar. Zerdeçal gibi baharatlar da şifalı bitki olarak tüketilmelidir.

Egzersiz yararlı mı?

Egzersiz bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını ve vücuttan toksinlerin atılmasını sağlayan en önemli yaşam tarzıdır. Ağır olmayan fiziksel aktivite akciğer kanserinden koruyucudur. Haftada 5 gün yarım saat yürüyüş, 20 dakika yüzme veya bisiklete binme gibi basit egzersizler yararlıdır.

Güneşlenmek koruma sağlar mı?

Güneşli havalarda öğlen saatleri haricinde açık tenlilerin 20 dakika, koyu tenlilerin 30 dakika sırt-kol ve bacaklarını güneşlendirmesi ile koruyucu D vitamini yapılması sağlanmalıdır. Yazın tedavi alan akciğer kanseri hastalarında, kışın tedavi alanlara göre tedavi başarısı daha yüksek bulunmuş, bunun nedeni de yazın güneş ışığı ile yeterli D vitaminine sahip olunmasına bağlanmıştır. D vitamininden zengin gıdalar da besinler içinde yer almalıdır.  

Hangi hastalıklar akciğer kanseri riskini azaltır?

Multipl skleroz, Parkinson hastalığı, Alzheimer’s hastalığı, çölyak hastalığı ve adeti geç başlayan kadınlarda akciğer kanseri riski daha azdır.

Sigara içenlere önerileriniz?

Sigara içenlerde A vitamini veya beta karoten desteklerinin kullanılması akciğer kanseri riskini arttırmaktadır, bu nedenle kullanılmamalıdır. Oturdukları evleri ve işyerlerini anayol kenarında seçmemelidirler. Sigara ile beraber hayvansal yağ tüketimi riski daha da arttırdığı için yağsız kırmızı et veya balık tercih edilmelidir. Bol meyve ve sebze tüketilmelidir. Alkol tüketilmemeli, tüketilecekse de kırmızı şarap tercih edilmelidir. Günde 2-3 bardak yeşil çay doğal antioksidan olarak yararlıdır. Organik süt ürünleri akciğer kanserine karşı koruyucu olup yoğurt veya kefir tercih edilmelidir. Koruyucu B vitamini olan folat’ ı bol miktarda içeren ıspanak, lahana ve fasülye tüketilmesi sigara içenlerde kanser riskini azaltır.

Hangi bitkiler akciğer kanserini uzak tutar?

Çilek, yaban mersini ve ahududu gibi meyveler C vitamininden zengin olup küçük hücreli dışı akciğer kanseri, mesane, deri ve meme kanseri riskini azaltır. Mevsiminde günde 100 gram tüketilmelidir. Dondurulmuş gıda olarak da alınabilirler.

Günde 4 fincan yeşil çay tüketimi akciğer, kalınbağırsak ve pankreas kanseri riskini azaltmaktadır. Siyah çay da tercih edilebilir.

Ayda en az 5 porsiyon brokoli, haftada 2-3 porsiyon pişmiş kabak, haftada 2-3 adet papaya tüketilmelidir.

Günlük olarak zerdeçal 1 tatlı kaşığı, yarım çay kaşığı karabiber 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile karıştırılıp aç tüketilmelidir. Zerdeçal, emiliminin artması için karabiber ile kullanılır. Tavuk, et, pilav ve sebze yemekleri için güzel ve sağlıklı bir sos yapılabilir.

Kriptoksantin karotenoidini bol içeren portakal, şeftali, kırmızı tatlı biber ve havuç özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri riskini azaltmada yardımcıdır. Yemeklere tatlı kırmızıbiber ve havuç katılarak pişmiş olarak tüketilmeli, salatalara da diğer sebzeler yanında kırmızıbiber doğranmalıdır.

Ton balığı, pisi balığı, karides, dana karaciğeri, somon, ceviz, ay çekirdeği, hindi ve yağsız dana eti ile tam tahıllar gibi kanserden koruyucu selenyumdan zengin gıdalar düzenli tüketilmelidir.

Alkol ve sigara tüketimi kanserden koruyucu B vitamini folat’ ı azaltır. Sigara içenlerde veya yeni sigarayı bırakmış olanlarda folat’ ın gıdalarla yeterince alınması kanser riskini azaltır. Folat; fındık, fıstık, portakal suyu, ıspanak, lahana ve fasulyede bol bulunur. Sigara içenlerin dostu gıdalardır. Folat takviyeli kahvaltılık tam tahıl da portakal suyu eşliğinde yardım sağlar. 

Prof. Dr. Canfeza Sezgin/ Eczacininsesi.com

DİĞER HABERLER
İyi Bayramlar..
Sağlıklı Yaşamın Formülü
Concorde Sendromu
Yaşa Bağlı İşitme Azlığı
Down Sendromlu Bireyler
Ruh Sağlığınız İçin Denge Şart
Gençleşmek Çok Kolaymış
Çocuklar Neden Yemek Seçer?
Doktor Yerine Aktara Gidenler İçin Hayati Uyarı
Sahte Gıda Takviyelerindeki Tehlike
Kutlu Olsun...
Prostat Kanseri
6 Portakal Mucizesi
Hangi Vitamin ve Neden?
Vajinal Mantar
Kalp Hastalıklları
Romatizma ve Belrtileri
Mide Yanması Nedir?
Hastalıktan Nasıl Korunurum
Sinüzit nedir?
Yüksek Ateşte Kaçınılması Gereken 7 Hata
Kuru Meyvelere Dikkat!
Çocuklarda Gastrit ve Ülser
Kuru Ciltlere Özel Doğal Savaşçılar!
Gripten Korunmanın Yolu
Bütün Mesele Direncimiz!
Mutlu Yıllar!
Diyabette Bunama Riski
Mucizevi Besin Dağ Çileği
Ağrılarınızı Bitirmek İçin 5 Yöntem

En Çok Okunanlar


Gençleşmek Çok Kolaymış

Yürümek pek çok kişi için yaşamın her anında bir yerlere yetişme telaşıyla sık sık başvurulan bir yöntem. Bu yol, aslında daha sağlıklı bir hayatın da anahtarı.

Yaşa Bağlı İşitme Azlığı

Yaşın ilerlemesiyle birlikte işitmede ve bilişsel becerilerde değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. Tıbbi hastalıklar, psikolojik faktörler, görme ve işitme bozuklukları gibi duyusal eksiklikler yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi hızlandırabiliyor.