’Reçete’de’ Meme Kanseri: Erken Teşhiste %100 Başarı
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof. Dr. Çağatay Çifteri Meme Kanseri: Erken Teşhiste %100 Başarı
Hande Nur Güler
Aslında “Kış mevsimine uygun rujlar” yazısı okumak sizi daha mutlu edebilirdi, ama birazdan rujlarhakkında öğrenecekleriniz eminim daha çok ilginizi çekecek…
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Bir defada dudağa uygulanan ruj miktarı 5mg’dır
California Üniversitesi’nden Prof. Isaac Pessa makyaj yapan bir kadının hayatı boyunca 1,5 kg ruj yuttuğunu iddia ediyor.
Her gün bir yenisi çıkan birbirinden güzel nude, mat likit, metalik vb. her renk rujlarla sınanıyoruz. (Beğenip almamak elde değil). Gün içerisinde mutlaka en az bir kez rujlarımızı tazeliyoruz. İstemeden de olsa bazen rujları yemek yerken, bir şey içerken yutabiliyoruz. Yuttuğumuz bu rujlar sindirim sistemimizden geçerek kan dolaşımımıza katılıyor. Ee tabii içerisindeki kimyasalları ve ağır metalleri de beraberinde getirerek.
Evet, belki bahsedilen bu miktarlar çok küçük bizlere ne yapabilir diyorsunuz ama az az miktarlarda, gün içinde tazelenen ve her gün yeniden sürülen rujların içerisinde ki kimyasallara ve ağır metallere farkında olmadan maruz kalıyoruz.
Rujların içerisinde güzel tat vermek (sakarin çözeltileri), opaklık sağlamak (titanyum dioksit), renk vermek, güzel koku (esanslar) vermek gibi özellikleri sağlamak için birçok kimyasal madde kullanılıyor. Ben bu kimyasal maddelerin hepsini anlatmak yerinde sizlerin de evlerinizde kolayca teşhisini yapabileceği ve ciddi zararlı etkileri olan kurşundan üzülerek bahsetmeye başlıyorum…
KURŞUN NEDİR, ZARARLARI NELERDİR?
Kurşun rujlarda, göz farlarında ve birçok renkli kozmetikte renk ayarlamak amacıyla bulunan özellikle hamile kadınlar ve çocuklar olmak üzere hepimiz için zararlı olan bir ağır metaldir. İnsan vücudundaki kurşun miktarı ortalama olarak 125-200 mg civarındadır.
Kurşun insan metabolizmasına ve ekolojik çevreye en çok zararı veren metaller arasındadır.
Rujlarda, fondötenlerde, ojelerde, diş beyazlatıcı macunlarda bulunur. Dünya Sağlık Örgütü sınıflandırmasına göre kurşun 2. sınıf kanserojen gruptadır.
Sürekli olarak (eminim çoğumuz her gün ruj sürüyor) kurşuna maruz kaldığımızda (maruz kalma ifadesini özelikle kullanıyorum bilerek kurşun almak istemezsiniz diye umuyorum)
-Kurşun kana karışır (dudaklarımızdaki damarlardan veya farkında olmadan yutulduğunda) kemiklere ve diğer organlara yayılır, kemiklerde biriken kurşun zamanla böbreklerde tahribata neden olur.
-Kurşun bir tür nörotoksindir, beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarının bozulmasına sebep olur.
-Konuşma öğrenme güçlüğü ve davranış bozukluklarına neden olur
-Kurşun en fazla kemik ve saçlarda, daha az olmakla birlikte aortta, karaciğer ve böbreklerde çok daha az miktarda da kalp ve beyin gibi çeşitli organlarda birikim yapmaktadır.
-Kurşun kalsiyum ve demir gibi gerekli birçok mineralin vücut tarafından emilimini azaltmaktadır.
- Kemiklerde biriken kurşun zamana bağlı olarak (yarılanma ömrü yaklaşık 20 yıl) çözü
nerek böbreklerde tahribata neden olmaktadır. Kurşun bir tür nörotoksindir ve anormal beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarına sebep olabilmektedir.
-Kız çocuklarda ergenliğe girme sürecini geciktirdiği yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir.
"Peki rujlarımızın içinde ne kadar kurşun bulunduğunu nereden bileceğiz, üzerilerinde yazmıyor ki?" diyeceksiniz…
Rujunuzun içerdiği kurşun miktarını evde yapabileceğiniz basit bir deneyle kendiniz de görebilirsiniz. Ben bu deneyi sizler için yaptım ve bazı uygun fiyatlı, yüksek fiyatlı ve “doğal içerikli” adı altında satılan rujları inceledim.
NE YAPALIM RUJ SÜRMEYELİM Mİ?
Tabi ki sizlere “Bütün rujlarınızı çöpe atın ve bir daha kullanmayın” diyemem. Çünkü biliyorum rujlarımız hepimizin çantasında yer alan, birçok durumda kurtarıcı olan- ama bizi zamanla depresyona sürükleyen (sürekli kullanımda kurşundan kaynaklanıyor) -en değerli kozmetik ürünlerimizden.
1-Eğer bu satıra kadar gelmişseniz rujunuzun dışarıdan göründüğü kadar masum olmadığını ve oluşturabileceği zararları ARTIK BİLİYORSUNUZ.
2-Kız çocukları ruj sürmeyi çok sever ama unutmamak gerekir ki onların teni yetişkinlerin teninden daha ince ve hassas. Sürdükleri her madde onlarda daha hızlı ve kolay emilip vücutlarında birikebilir.
3-Makyaj çantanızda ufak çaplı bir temizlik yapabilirsiniz. Evde kendi rujlarınızdaki kurşun miktarını tespit ederek, kurşun miktarı çok olanları daha az, kurşun miktarı az olanları sık kullandığımız rujlara ekleyebilirsiniz.
4-Bir ruj ne kadar kalıcı ise o kadar fazla kimyasal içeriyordur. Evet haklısınız, çok güzeller ama çok kalıcı rujlardan uzak durmaya çalışalım.
5-Cildimizi ne kadar az kimyasala maruz bırakırsak, o kendisini yenileyerek ve düzelterek bize o kadar iyi şekilde geri dönecektir.
NOT: Bence kurşun miktarı az olan rujları belirleyip kış mevsimine uygun olanları seçebiliriz!
Sağlıklı güzelliklerle kalmanız dileği ile…
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof. Dr. Çağatay Çifteri Meme Kanseri: Erken Teşhiste %100 Başarı
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Eczacılar tarafından, ilaçların eczaneye kabulü sırasında İlaç Takip sistemi üzerinden sorgulama yapılmakta.
Kış boyunca cildinizin sağlıklı, nemli ve esnek kalmasını sağlamak için birkaç küçük adım atabilirsiniz. İşte kış aylarında cilt sağlığınızı korumak için yapmanız gerekenler:
’Reçete’de’ Obezite
Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ü ve Cumhuriyetimizin bütün kurucularını sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.