Güneş Kremine Ne Kadar Güvenmeliyiz?
Deri kanserlerini önlemenin en önemli yolları arasında güneşin zararlı ışınlarından korunmak var.
Serepral Palsi(beyin felci); beyinde oluşan hasar nedeniyle oluşan insan vücudundaki kasların hareketlerini, tonusunu veya vücudun duruşunu etkileyen bir grup fiziksel engel durumuna verilen isimdir.
Serepral Palsi Nedenleri Nelerdir?
Beynin oksijensiz kalması sonucu üst motor nöronların hasarlanmasıyla oluşur. Bazı durumlarda tek bir nedene bağlı olurken bazı durumlarda ise pek çok nedene bağlı olabilir. Genellikle doğum sonrasında veya öncesinde bebeğin yeterli oksijeni alamaması durumunda oluşur.
Bu hastalığın nedenleri içinde yer almaktadır.
Serepral Palsi Belirtileri Nelerdir?
Serebral Palsi tonus kaybı, spastisite ya da hipotoni şeklinde olabilir. Denge kaybı, denge sağlamada güçlük, kontraktür dediğimiz eklemlerde sertlik, üst ekstremite deformiteleri, kalçalarda zamanla oluşan çıkıklar, omurga ve ayak deformiteleri, yürüme bozuklukları ve ilerleyen dönemde görülen kırıklar başlıca semptomlardır.
Serebral palsi her hastada aynı belirtileri vermez. Bazı çocuklarda etkilenen kaslar normalden gergin (kasılı) durumdadır ve hastanın hareketlerini kısıtlar. Bazı çocuklardaysa kaslar fazlasıyla gevşektir ve hasta vücudunu istediği gibi yönetemez. Bazen istem dışı vücut hareketleri de görülebilir. Bazı hastaların vücudunun bir yarısı, bazılarının sadece bacakları, bazılarının ise tüm vücudu etkilenebilir. Boğaz kaslarının etkilenmesi sonucu konuşma güçlüğü de olabilir. Beyin hasarının ağır olduğu durumlarda görme ve işitme sorunları ve bir ölçüde zeka geriliği de görülebilir. Sonuçta serebral palsili çocuklarımız kendi kaderlerine bırakıldığında toplumda ciddi bir işgücü kaybı ve sağlık harcamalarında artış olması kaçınılmazdır. Bu yüzden bu çocuklarımızın üreten birer birey olarak topluma kazandırılmaları büyük önem taşımaktadır.
Eczacininsesi.com
Deri kanserlerini önlemenin en önemli yolları arasında güneşin zararlı ışınlarından korunmak var.
’Reçete’ / Estetik Uygulamalar
İşitme kaybı, yalnızca duyu organı ile ilgili bir sorun değil; sosyal yaşamı, iletişimi ve hatta ruh sağlığını derinden etkileyen bir durum.
İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma, yeterince su içmeyen kişilerin daha fazla strese maruz kaldığını ortaya koydu.
İşitme kaybı her yaşta ortaya çıkabilir, ancak yaşlılarda bu risk daha fazla görülebilir. İşitme kaybında erkekler, kadınlardan daha fazla etkilenir.
Diş İmplantı Hakkında Bilmeniz Gerenkenler