‘Depresyondayım!’ Deyip Geçmeyin

‘Depresyondayım!’ Deyip Geçmeyin

Toplum içinde yaklaşık her 5 kişiden birinde tedavi gerektirecek düzeyde ruhsal bozukluk gözlenebilir. Depresyonun tanınması her zaman kolay değildir. Bazen hastalar depresyonu anlatmakta güçlük çeker, ağrılardan, çarpıntı ya da bulantıdan yakınarak kederlerini, yaşamdan tat almadıklarını anlatmaya çalışabilirler. Depresyondaki kişilerde günlük etkinlikleri ilgi ve istekle yapabilme ve yaşamdan zevk almanın yerini üzüntü, keder, mutsuzluk, karamsarlık, umutsuzluk, suçluluk gibi duygular ve düşünceler alabilir. Temel olarak kişilerde üzgün olma hali ve her şeye karşı ilgisizlik vardır. Bunlara ek olarak kişiden kişiye değişmekle birlikte yorgunluk, uyku bozukluğu, iştah bozukluğu, dikkatini toplama güçlüğü, kendine güvende azalma, değersizlik düşüncesi, cinsel bozukluklar ve en ağırı intihar düşüncesi de bulunabilir. Eğer bu duygu ve düşüncelerden en az 5 tanesi 2 hafta süreyle mevcutsa depresyonda olmanız olasıdır.

En fazla yaşlı nüfusta görünen bu sessiz hastalık günümüzde pandemiyle birlikte genç nüfusu da etkisi altına almıştır. Özellikle eğer diabet (şeker) hastalığınız varsa veya geçmişte kalp krizi geçirme öykünüz bulunuyorsa, ailenizde bildiğiniz depresyona meyilli kişiler varsa depresyona yakalanma olasılığınız normalden biraz daha fazladır.

Kullandığınız ilaçlar ve maddeler de depresyona girmenizi sağlayabilmektedir. Bunlardan bazıları; Antihipertansifler: ß-bloker, metildopa, reserpin, dijital, prokainamid, kontraseptifler, benzodiazepinler, kortikosteroid, H-2 reseptör antagonistleri, kanser kemoterapisi, İnterferon, alkol, opiat, anabolik steroidler, amfetamin, anti-inflamatuar: indometasin, fenilbutazon, pentozokain. Eğer bu etkin maddelere sahip ilaçları kullanıyorsanız ve depresyona girdiğinizi düşünüyorsanız. İlaçları kullanmayı bırakmak yerine doktorunuza ve eczacınıza danışın ve birlikte bir yol haritası çizin.

Lohusa Depresyonu;

Lohusa depresyonu, annelerde doğum sonrası şiddetli ve uzun süren olumsuz duygulara neden olan bir sağlık sorunudur. Lohusa depresyonu mutlaka ilk doğumda değil, sonraki doğumlarda da baş gösterebilir. Genellikle bebek doğduktan 1 ya da 3 hafta sonra başlar, ancak bazı kadınlarda birkaç ay, hatta bir yıl sonra bile başlayabilir.

Doğum yapan yedi kadından biri, bu sorunu yaşamaktadır. Depresyon tanısı konan kadınların yaklaşık yarısı, belirtilerini gebelik sırasında yaşamaya başlamış olabilir. Eğer belirtiler aylar sonra bile geçmezse doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

 

Bir psikiyatriste/ psikoloğa danıştıktan sonra depresyon tanısı aldıysanız;

  • İlaçla tedavi edilecekseniz UNUTMAYIN depresyonun ilaçla tedavisinde temel ilke: "yeterli doz, yeterli süre". Antidepresanların yeterli doz ve süre kullanılmaması durumunda depresyon kronikleşebilir. Depresyon tedavisi akut dönemi takiben en az 6-12 ay süre ile devam ettirilmelidir.
  • Tedaviniz boyunca psikoterapi seanslarına gitmeniz büyük önem gösterecektir.
  • Pandemi koşullarında hareketimiz kısıtlansa da ev içerisinde olsak bile egzersiz, spor yapmanız kısa sürede vücudunuzun mutluluk hormonu üretmesini sağlayacaktır. Eğer çalışıyorsanız iş yerinizde asansöre binmek yerine merdiven çıkmayı deneyebilir veya arabanızı işyerinizden uzağa park edip kendinize yürüme alanları oluşturabilirsiniz.
  • Yediğimiz yemeklerin ruh halimizde çok büyük etkisi bulunuyor hatta uzmanlar bağırsaklarımız ikinci beynimiz diyorlar. Belki de vücudunuzdaki B vitamini, Folik asit, D vitamini, omega 3 yağ asitleri (balık, ceviz, keten tohumu vb.), iyot, demir, selenyum, çinko elementlerinin eksikliğinin depresyona neden olduğu biliniyor.  Doktorda kan tahlili yaptırıp onlara uygun takviyeler alabilirsiniz. Bununla birlikte glisemik indeksi düşük karbonhidratlar (bazı meyveler ve sebzeler, makarna vb.), yeterli protein alımı (kuru baklagiller, et, süt vb.) ile mutlu olmak için ihtiyaç duyduğumuz serotonin denilen maddenin vücutta belli seviyede olması sağlanıyor.

 

Son olarak; Her kötü hissettiğiniz zaman depresyondasınız demek değildir. Depresyon, kişilerin hayatını çok büyük ölçüde etkileyen ciddi bir hastalıktır ve doktor kontrolünde tedavi edilmesi gerekmektedir. Yakınlarınızda, sevdikleriniz arasında yukarıda saydığım belirtileri gördüğünüz kişiler varsa ona yapabileceğiniz en büyük iyilik hoşgörüyle yaklaşmak ve doktora gitmesi için teşvik etmektedir.

 

 

Kaynaklar;

  • https://psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/23/depresyon
  • Dilbaz, Nesrin, and Gülten Seber. "Umutsuzluk kavrami: Depresyon ve intiharda önemi." Kriz Dergisi 1.3 (1993).
  • Miller LJ. Postpartum Depression. JAMA. 2002;287(6):762–765. doi:10.1001/jama.287.6.762
  • Tiller, John WG. "Depression and anxiety." The Medical Journal of Australia 199.6 (2013): S28-S31.

 

Ecz. N. Nazlı OKAY

DİĞER HABERLER
Doğal Sinüzit Spreyi
Zihinsel ve Fiziksel Performans Desteği
’Reçete’ / MS Hastalığı
Güneş Işığının Zararları ve Korunma Yolları
Sessiz Tehdit: Gut Hastalığı
’Reçete’ / Kalça Ağrıları
19 Mayıs Kutlu Olsun!
Kolajenden Gelen Güç
Kilo Vermede Yapılan En Büyük Hatalar
14 Mayıs Kutlu Olsun
’Reçete’ / Migren
Aşısız Pıhtı Riski 3 Kat Fazla
Anneler Gününüz Kutlu Olsun
Mevsim Geçişleri Migreni Tetikliyor!
Diş Beyazlatmada Doğru Bilinen Yanlışlar
Cilt Kanseri Vakalarında Korkutan Artış
Çocuklarda Doğru İlaç Kullanımı
Her Ot Şifa Değildir
Kutlu Olsun!
’Reçete’ / Astım Hastalığı
Kutlu Olsun
’Reçete’ / Radyoterapi Sürecinde Merak Edilenler
Bahar Alerjisinden Korunma Tavsiyeleri
Gebelikte Hipertansiyona Dikkat!
Her Baş Ağrısı Migren Olmayabilir
Reçete Karaciğer Yağlanması
Anında Etkili, Doğal Sinüzit Spreyi
Bromelain Nedir?
’Reçete’ / Akciğer Kanseri
Akıllı Saate Bakan Doktora Koşuyor

En Çok Okunanlar


Çocuklarda Doğru İlaç Kullanımı

Astım hastalığının normal bireylerden farklı olarak solunum yollarının aşırı duyarlılık göstermesiyle ortaya çıktığını belirtti.

Mevsim Geçişleri Migreni Tetikliyor!

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk, ’’Hava basıncındaki değişimin de (barometrik) bazı kişilerde migren ataklarını başlatmaya neden olabilir.