’Reçete’de’ Meme Kanseri: Erken Teşhiste %100 Başarı
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof. Dr. Çağatay Çifteri Meme Kanseri: Erken Teşhiste %100 Başarı
Ecz. Ayşe Arık
Evvel zamanda, Mezopotamya topraklarında doğmuş bir efsane Şahmeran.
Yüzyıllardan beri anlatılagelen…
Tahmasp isminde uzun boylu, geniş omuzlu, esmer tenli, çok yakışıklı bir genç yaşarmış zamanın durduğu bu şehirde.
Birgün bir mağaraya yanlışlıkla girmiş Tahmasp. Mağaranın içi o kadar karanlıkmış ki hiçbir şey göremiyormuş, yalnızca etrafında dolanan yaratıkların sesini duyuyormuş. Çaresizlik içinde beklerken bir ışık belirmiş. Işık yaklaştıkça gözleri kamaşan Tahmasp, ellerini gözlerine siper ederek etrafında gezinenlerin ne olduğuna bakmış, envai çeşitte binlerce yılanın çevresini sarmış olduğunu fark etmiş. Yılanların hepsi kafalarını kaldırıp, gelen ışığa bakıyorlarmış. Tahmasp onların baktığı yöne doğru bakınca birden dona kalmış. Hayatında gördüğü en güzel kadın ona doğru yaklaşıyormuş… Daha dikkatli bakınca kadının belden aşağısının yılan olduğunu fark etmiş. Kadın yaklaşmış, tam karşısında durmuş, gülümseyerek elini ona doğru uzatmış. Ve demiş ki;
- Korkma benden Tahmasp. Ben yılanlar ülkesinin kraliçesi Şahmeran’ım. Benden sana zarar gelmez. Ben dünya düzeni kurulmaya başladığı andan beri vardım. Krallığıma hoş geldin. Bundan böyle benim misafirimsin.
Sonra onu mükellef bir sofraya davet etmiş…
“Bak Tahmasp” demiş. “Ben insanlığın bütün kadim sırlarını biliyorum. İstersen sana anlatayım” deyip başlamış anlatmaya.
Günler boyu anlatmış, anlatmış, anlatmış…
Bu sohbetler sırasında Tahmasp ve Şahmeran arasında tarihin en soylu aşklarında birisi başlamış. Gel zaman git zaman Şahmeranın anlatacağı bir şey kalmamış artık. Tahmasp'ta yeryüzünü özlemeye başlamış. Bir gün dayanamamış ve düşüncesini Şahmeran'a da açmış. Sevdiğinin kendisinden sıkıldığını ve artık gitmek istediğini duyunca önceleri kesin bir dille reddetmiş Şahmeran. Ancak günler geçip Tahmasp'ın üzüntüsünden eriyip bittiğini görünce dayanamamış ve ona şöyle demiş:
- Ey Tahmasp beni iyi dinle… Biliyorum, gitmene izin verirsem sende bana ihanet edeceksin ve yerimi diğer insanlara söyleyeceksin. Ancak bu topraklarda aşklar ölümünedir. Seni çok sevdiğimden dolayı üzülmene dayanamıyorum. Bu sebeple gitmene izin veriyorum. Bana bir söz ver, ne sebeple olursa olsun başka insanlarla beraber suya girme…
Tahmasp sevinçle Şahmeran’a sarılmış ve ona asla ihanet etmeyeceğine dair yeminler etmiş. Tahmasp mağaradan çıktıktan sonra bir köye yerleşmiş, arada sırada da gizlice mağaraya giderek Şahmeranı ziyaret ediyormuş…
Tahmasp'ın yaşadığı ülkenin kralı bir gün amansız bir hastalığın pençesine düşmüş. Ülkenin bütün hekimleri gelmiş ama kralın hastalığına çare olamamışlar. Kralın kötü kalpli bir veziri varmış. Vezir her seferinde krala hastalığının tek çaresinin Şahmeran’da olduğunu söylüyormuş. Onun etinden bir parça yemesinin kralın hastalığının dermanı olacağını kralın kafasına sokmuş. Kralda Şahmeran’ın bir an önce bulunmasını emretmiş. Bütün ülkede Şahmeran aranırken, bilge bir adam vezire bütün insanların gruplar halinde hamamlara ve nehirlere sokulmasını tavsiye etmiş böylece Şahmeran’ın yerini bulabileceklerini söylemiş. SıraTahmasp'ın yaşadığı köye gelince herşey ortaya çıkmış.Tahmasp'ın bütün vücudu yılanlarınki gibi pullarla kaplıymış. Kötü kalpli vezir, Tahmasp'a günlerce işkence ettikten sonra Şahmeran’ın yerini söyletmiş zaten amacı kralı iyileştirmek değil, Şahmeranı yakalayıp dünyanın bütün sırlarına sahip olmakmış. Askerler hemen gidip Tahmasp'ın söylediği yerde mağarayı bulmuşlar ve Şahmeran’ı yeraltından çıkarıp saraya getirmişler.
Şahmeran ve Tahmasp kralın huzurunda karşı karşıya gelmişler.
Şahmeran üzüntülü ve utanç dolu Tahmasp'a dönmüş:
“Ey sevdiğim, üzülme. Biliyorum ki sen bana kendi canın için ihanet etmedin ama bende sana dememiş miydim bu topraklarda aşklar ölümünedir diye. Bak şimdi anladın mı? Sen üzülme ne olur!”
Tahmasp, Şahmeran’ın bu sözleri karşısında daha da utanmış. Şahmeran sözlerine devam etmiş.
-Şimdi size sırrımı vereceğim. Kim ki benim kuyruğumdan bir parça koparıp yerse O bütün dünyanın sırrına ve gizemine vakıf olacak. Her kim ki benim kafamdan bir parça koparıp yerse o da o anda öte dünyayı boylayacak.
Şahmeran daha sözlerini bitirmeden kötü kalpli vezir elinde kocaman kılıcı ile atılıp Şahmeran’ın bedenini iki parçaya ayırmış. Ve kuyruğundan bir parça koparmış, başlamış ısırmaya.. Tahmasp'ta duyduğu acı ve utancın etkisi ile fırlayıp oracıkta ölmek için sevdiğinin, Şahmeranın kafasından bir parça ısırıvermiş. Kötü kalpli vezir kuyruktan kopardığı parçayı ağzına atar atmaz oracıkta can vermiş. Tahmasp'a ise hiçbir şey olmamış… Tahmasp o anda anlamış ki; Şahmeran’ın yüce kalbi bütün kadim bilgisini ihanet eden sevdiğine sunmuş aslında…
Günler günleri kovalamış…
Tahmasp sevdiğini kaybetmenin acısına daha fazla dayanamayarak vurmuş kendini yollara… Dağ bayır, ülke ülke dolaşmaya başlamış.
İşte o günden sonra da "Lokman Hekim" efsanesi başlamış ...
Derler ki o Lokman Hekim bugünün eczacılarının atasıdır…
Dağ, bayır dolaşıp bütün kadim bilgilerini, yaptığı ilaçları şifada kullanır…
Şifa ile zehir, Şahmeran’ın bedeni gibi aynı havanda karılır, eczacıların ellerinde yeniden hayat bulup, şişelerde saklanır…
O günlerden bu günlere çok şeyler değişse de mesleğimizde, hala güneş bu topraklardan doğuyor…
25 Eylül Dünya Eczacılık Günü de 2009 yılında Türkiye’de yapılan kongrede armağan edildi tüm dünyaya, o gün bu gündür tüm dünyada eş zamanlı kutlanıyor.
Üreten, güçlü, aydınlık nice günler olsun…
İnsanlık tarihi kadar eski, adına nice efsanler yazılan mesleğimizin günü kutlu olsun…
Tüm meslektaşlarıma saygılarımla…
Anonim
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof. Dr. Çağatay Çifteri Meme Kanseri: Erken Teşhiste %100 Başarı
Hastaların, doktorlarının verdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına harfiyen uymaları gerektiğini söyledi.
Eczacılar tarafından, ilaçların eczaneye kabulü sırasında İlaç Takip sistemi üzerinden sorgulama yapılmakta.
Kış boyunca cildinizin sağlıklı, nemli ve esnek kalmasını sağlamak için birkaç küçük adım atabilirsiniz. İşte kış aylarında cilt sağlığınızı korumak için yapmanız gerekenler:
’Reçete’de’ Obezite
Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ü ve Cumhuriyetimizin bütün kurucularını sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.