Dünya Omega-3 Günü'nde Hekim İlaç'tan Farkındalık Yaratıcı Bir Etkinlik: Omega-3'ün Sağlık Üzerindeki Etkileri

Dünya Omega-3 Günü, farkındalık oluşturmak amacıyla Hekim İlaç tarafından büyük bir etkinlikle kutlandı. Farklı branşlardan hekimleri bir araya getiren etkinlikte, Omega-3’ün sağlık üzerindeki etkilerini ve hasta gruplarında Omega-3 desteğinin önemi vurgulandı. Etkinlik, bilimin ışığında yapılan konuşmalarla büyük bir etki yaratırken, Göksu Deresinden başlayıp, İstanbul boğazı sularına kadar devam eden deniz bisikleti (water bike) deneyimi sunan sosyal programıyla da oldukça ilgi çekti. Türk serbest dalışçı ve sualtı hokeyi oyuncusu, millî sporcumuz Şahika Ercümen’in de katılımıyla Dünya Omega-3 farkındalığı için karbon ayak izi olmayan, mavi adımlar atıldı. Gündemin konu başlıkları ise; Omega-3 kaynağı olan hayvansal kaynaklar (balıklar), Küresel ısınmanın deniz ekosistemleri üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı alternatif Omega-3 kaynak arayışları (bitkisel kaynaklar ve gıda takviyeleri), Omega-3’ün sürdürülebilir üretim yöntemleri hakkında bilgiler, sürdürülebilir olta balıkçılığı ve Hekim İlacın yeni lansman ürünü olan Master Fish Oil Classic üretim süreci ile ilgili genel bilgilendirme şeklinde oldu. Omega-3’ün faydalarına dair önemli bilgilerin paylaşıldığı etkinlikte “Sürdürülebilirliğe Omega-3 Desteği” vurgusu yapıldı. 

Yeni Nesil Omega-3 desteği için linke tıklayın (https://argivit.com/argivit-master-fish-oil-classic)

PROF. DR. MERAL MERT: OMEGA-3 KAN ŞEKERİNİ DÜZENLİYOR

Konuyla ilgili Argi TV’ye açıklama yapan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Meral Mert, “Omega-3'lerin yetişkinlerdeki etkileri değerlendirildiğinde, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, dislipidemi ve obezite gibi pek çok hastalık için araştırmalar yapıldığı görülmektedir.  Çalışmalarda farklı sonuçlar görülse de, diyabet hastalarında omega-3'lerin açlık kan şekeri üzerine olumlu etkileri olabileceği, anti-inflamatuvar ve antioksidan etkileri nedeniyle, dislipidemi (kan yağ dengesizliği), kardiyovasküler hastalıklar ve obezitede muhtemel olumlu etkilerin gözlendiğine dair veriler mevcuttur. Olumlu etkiler için dozların 1- 4 gram arasında olduğu hatırlanmalıdır. Ayrıca kanama eğilimi olan hastalar, atriyal fibrilasyonu olan hastalarda doktor tarafından kullanılması önerilmişse yakın takip altında kullanılmalıdır. Sürdürülebilirlik günümüzde çok önemlidir. Omega-3’ lerin kaynağı genelde derin sulardaki balıklardır. Ekosistem için orta deniz olta balıkçılığı daha tercih edilen bir sistemdir.  Omega-3 için, üretim şekli, içeriği, dozu, tadı, kullanım kolaylığı ve doğru endikasyonu büyük önem taşımaktadır.” dedi.

PROF. DR. MUSTAFA ARGA: OMEGA-3 ALERJİK ÇOCUKLAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı ve Milli Pediatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Arga ise şu ifadeleri kullandı:

“Omega-3, beyin gelişimi, görme fonksiyonları ve kalp sağlığı açısından büyük bir rol oynuyor. Benim branşımla ilgili olarak özellikle bağışıklık sisteminin gelişimi ve düzenlenmesi açısından da önem taşıyor. Son 30-40 yılda alerjik hastalıkların artışı dikkat çekici seviyelere ulaştı. Günümüzde çocuklarda alerjik hastalıkların oranı neredeyse her 3-4 çocuktan birine ulaştı. Bağışıklık sisteminin olgunlaşmasını destekleyici, alerjik hastalıkların temelinde yer alan inflamasyonu azaltıcı özellikleri nedeniyle Omega-3'ün dengeli ve yeterli tüketilmesi büyük önem taşıyor.

Ayrıca Omega-3 ve Omega-6 dengesinin bozulması da modern yaşamın bir sonucu. Fast food ve hazır gıdalarla birlikte Omega-6 tüketimi artarken, Omega-3 alımı azalmış durumda. Omega-6, inflamasyonu ve alerjik reaksiyonları destekleyici bir etkiye sahipken, Omega-3 bunun tam tersine inflamasyonu azaltıcı etki gösteriyor. Yapılan çalışmalar, Omega-3'ün dengeli tüketilmesiyle hem alerjik hastalıkların önlenebileceğini hem de mevcut hastalıkların seyrinde olumlu etkiler gösterebileceğini ortaya koymuştur.

Normalde Omega-3'ü dışarıdan almak zorundayız çünkü vücudumuz bunu sınırlı miktarda üretebiliyor. Ancak yeni ürün, Omega-3 üretimini destekleyebilecek enzimatik aktiviteyi artıran içeriklere sahip. Bu oldukça önemli bir nokta. Dolayısıyla hem doğrudan Omega-3 desteği sağlıyor hem de vücuttaki diğer yağlardan Omega-3 üretimini artırmaya yardımcı oluyor.”

MİLLİ SPORCU ŞAHİKA ERCÜMEN: DÜNYA OMEGA-3 GÜNÜ İÇİN BİR ARAYA GELDİK

Etkinlikte konuşan Serbest Dalışçı ve Milli Sporcu Şahika Ercümen, “Bugün, Dünya Omega-3 Günü için bir araya geldik. Omega-3, bedenimiz ve yaşamımız için çok kıymetli, ancak aynı zamanda deniz yaşamı için de büyük bir öneme sahip. Çünkü Omega-3'ü en çok denizlerden ve balıklardan elde ediyoruz. Ancak içinde bulunduğumuz iklim krizi, denizlerimizin ısınması ve çeşitli kirlilik faktörleri nedeniyle bu kaynaklar da tehlike altında. Dolayısıyla, Omega-3'ün sürdürülebilir kılınması için denizlerimizi korumak, tüm ekosistem için elzem bir konu.”

PROF. DR. ERDAL BELEN: OMEGA-3’ÜN KETELOİK ASİT İÇERMESİ ÇOK ÖNEMLİ

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erdal Belen, “Ne yazık ki bu yüzden kardiyovasküler hastalıklar inanılmaz şekilde arttı. Omega-3, vücutta üretilemeyen ve dışarıdan alınması gereken esansiyel bir yağ asididir ve kalp sağlığı için son derece önemli bir bileşendir. Şöyle düşünün, bir yağ var ve bu yağ oranlarını düşürüyor! Trigliserid seviyelerini azaltıyor, damar sağlığını koruyor ve kalp hücre zarının bütünlüğünü destekliyor.

Bu noktada Omega-3'ün en önemli bileşenleri DHA ve EPA'dır. Bugün burada konuştuğumuz en kritik konulardan biri de ketoleik asit içermesi; çünkü Omega-3'ün bir türü olan ALA (alfa-linolenik asit) vücutta diğer formlara dönüşebiliyor. Ancak bu dönüşüm oranı düşüktür ve desteklenmesi gerekir. Burada önemli olan, yüksek doz Omega-3 alımını sağlamak ve bu çevrimi artırmaktır.

Son dönemde hazır gıdaların tüketimi hızla arttı ve beslenme kılavuzları haftada en az iki kez Omega-3 açısından zengin balık tüketmemiz gerektiğini söylüyor. Ancak günümüz koşullarında haftada iki gün Omega-3 oranı yüksek balık tüketmek ya da avcı gibi hareket etmek çok zor. Çünkü mevsimi dışında bulunamayabiliyorlar. Bu nedenle soğuk sularda yaşayan ringa balığı gibi türler daha fazla Omega-3 içeriyor. Soğuk sular, balıkların daha fazla Omega-3 üretmesine yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.

UZM. DR. BARIŞ YAZAR: OMEGA-3 KALP VE BEYİN SAĞLIĞI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

“Günümüzde, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmamıza rağmen balık tüketimi ne yazık ki çok düşük. Özellikle çocuklara balık yedirmek konusunda çok başarılı değiliz” diyen Atakent Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Yazar ise “Günümüzde, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmamıza rağmen balık tüketimi ne yazık ki çok düşük. Özellikle çocuklara balık yedirmek konusunda çok başarılı değiliz. Çocukluk döneminde Omega-3 tüketimi büyük önem taşıyor. Özellikle beyin ve göz gelişimi açısından kritik bir rol oynuyor. Bu dönem, çocukların gelişim potansiyellerini en üst düzeye çıkarabilecekleri bir süreç. Omega-3’ü vücutta üretemediğimiz için mutlaka dışarıdan almamız gerekiyor. Ancak beslenme yoluyla alınan miktar çoğu zaman yeterli olmuyor. Bu noktada, Omega-3 takviyesi kullanımı gündeme geliyor. Fakat burada önemli olan, kalite ve güvenilirlik. Ürünlerin belirli kalite standartlarını karşılaması, düzenli kontrollerden geçirilmesi ve güvenilir kaynaklardan elde edilmesi gerekiyor.  Omega-3 sadece kalp sağlığı için değil, çocukluk döneminde göz ve beyin gelişimi açısından da büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, erken dönemden itibaren omega-3 desteği almak oldukça faydalıdır” bilgilerini verdi.

Yeni Nesil Omega-3 desteği için tıklayın (https://hekimilac.com/argivit-master-fish-oil-classic)

UZM. DR. GİRAY GİRGİN: DHA’NIN İLK 2 YAŞTA KULLANIMI ÇOK KRİTİK

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Giray Girgin, “Omega-3, çocuk sağlığı ve gelişimi üzerinde oldukça büyük etkilere sahiptir. İçeriğinde bulunan DHA, beyin hücrelerinin temel yapı taşlarından biridir ve özellikle ilk 2 yaşta çocuklar için büyük bir gerekliliktir. Okul çağındaki çocuklarda dikkat eksikliği, odaklanma ve hafıza üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar, Omega-3 kullanan çocukların kelime dağarcığının daha hızlı geliştiğini ve bilişsel fonksiyonlarının daha iyi olduğunu göstermektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuklarda yapılan çalışmalarda, omega-3 seviyelerinin düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu çocuklara Omega-3 takviyesi verildiğinde, dikkat sürelerinin uzadığı, dürtüselliğin azaldığı ve daha sakin oldukları gözlemlenmiştir. Ayrıca, göz sağlığı açısından da büyük bir öneme sahiptir. Retina gelişimi için gereklidir. Erken doğan bebeklerde ve prematüre retinopatisi riski taşıyanlarda faydalı olabilir. Bunun dışında, Omega-3, kalsiyumun kemiklere daha iyi yerleşmesini sağlayarak kemik gelişimine katkıda bulunur. Aynı zamanda kan lipit seviyelerini düzenleyerek çocukların ilerleyen yaşlarda kalp hastalıkları riskini azaltır” dedi.

UZM. DİYETİSYEN DERYA FİDAN: SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN YENİ NESİL OMEGA-3 DESTEĞİ ALIN

“Yetişkin bireylerde, özellikle kronik hastalıklar ve otoimmün hastalıklarda, inflamasyonun baskılanması ve bağışıklık sisteminin desteklenmesi açısından Omega-3’ten faydalanıyoruz” ifadelerini kullanan Uzman Klinik Diyetisyen Derya Fidan, “Günümüz şartlarında yağlı balıkları (sardalya, uskumru gibi) haftada iki kez tüketmek zor olduğu için, Omega-3 desteğini takviye olarak beslenme planlarına dahil ediyorum. Bu konuda yapılan çalışmalar, günlük 2 gram Omega-3 desteğinin inflamasyonu baskılamada ve otoimmün hastalıkların iyileşmesine katkıda bulunabileceğini gösteriyor. Bu sebeple, günlük beslenme rutininde sabah ve akşam, tok karnına alınabilecek şekilde 2 gram Omega-3 desteğinin iltihaplanmayı azaltıcı etkisi olabileceğini söyleyebiliriz. Sağlıklı yaşam ve uzun vadede yaşam kalitesini artırmak isteyen bireylerin Yeni Nesil Omega-3 desteği almalarını tavsiye ediyorum” dedi.

PROF. DR. BİRSEN PINAR YILDIZ: OMEGA-3 VAZGEÇİLMEZ BİR DESTEK

İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Birsen Pınar Yıldız, ise “Günümüzde yaşam süresi uzadı ve birçok hastalıkta etkin tedavilerle büyük ilerlemeler kaydettik. Ancak şimdi “Daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için neler yapabiliriz?” sorusuna odaklanıyoruz. Bu noktada, yaşla, risk faktörleriyle veya hastalıklarla ilişkili olumsuz etkileri azaltabilecek takviyeler bizim için önemli hale geliyor. Omega-3 de bu takviyelerin başında geliyor ve vazgeçilmez bir destek sağlıyor. Özellikle kronik akciğer hastalıklarının büyük bir kısmı, kardiyovasküler hastalıklarla birlikte seyreder. Bu hastalıklarda antioksidan dengesi bozulduğu için oksidatif stres artar ve hastalara bu konuda destek olmamız gerekir. Omega-3’ün güçlü antioksidan ve iltihap önleyici özellikleri sayesinde, kronik akciğer hastalıklarının yönetiminde önemli bir rol oynadığını biliyoruz. Ayrıca, Omega-3’ün herkesin kolayca kullanabileceği formlarda bulunması da bizler için çok değerli. Ben de dahil olmak üzere, birçok hasta hap veya kapsül yutmakta zorlanıyor. Bu nedenle süspansiyon ve şurup formları, hastalar için daha pratik ve kullanımı kolay alternatifler sunuyor” ifadelerine yer verdi.

PROF. DR. BÜLENT KARADAĞ: OMEGA-3’ÜN KETOLEİK ASİT İLE DESTEKLENMESİ ÇOK ÖNEMLİ

İstanbul Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Türk Pediatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Karadağ, “Yapılan araştırmalar, Omega-3 takviyesi alan çocuklarda astım hastalığının daha iyi kontrol edildiğini göstermiştir. Ancak konu burada da bitmiyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, annenin hamileliği sırasında aldığı omega-3’ün, çocuğun ilerleyen yıllarda sadece astım ve alerjiye değil, solunum yolu enfeksiyonlarına karşı da koruyucu etkisi olduğunu ortaya koymuştur. Omega-3 popüler oldukça, piyasada pek çok farklı balık yağı ürünü bulunuyor. Ancak bu ürünlerde yalnızca Omega-3 değil, içeriğindeki diğer etken maddelerin kalitesi de dikkate alınmalıdır.

EPA ve DHA içeriğinin yüksek olması önemli olduğu kadar, son dönemde sıkça konuşulan ve içinde ketoleik asit bulunan takviyeler de sürdürülebilir Omega-3 desteği sağlamak da bir o kadar kıymetli. Omega-3’ün ketoleik asit ile desteklenmesi, hem hastalıklardaki önleyici rolünü artırıyor hem de inflamasyon üzerindeki etkisini güçlendiriyor” dedi.

DR. SİNAN AKYÜREK: OMEGA-3 OLMAZSA OLMAZ

Medikal Estetik ve Hücresel Tedaviler Uzmanı Dr. Sinan Akyürek, “Omega-3, olmazsa olmaz esansiyel yağ asitlerinden biri. Cildimiz ise genel sağlık durumumuzun bir göstergesi olarak bazı bulgular sergiliyor. Bu nedenle Omega-3, bizim için büyük bir anlam taşıyor. Özellikle damar sağlığı ve dokuların bütünlüğünün korunması açısından son derece önemli. Özellikle cilt kuruluğu yaşayan kişilerde; Omega-3, hücre zarının yapısında yer alan önemli yağ asitlerinden biri olduğu için hücrenin akışkanlığı ve su tutma kapasitesi açısından büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra dolaşımsal problemleri olan hastalara, özellikle rozasea hastalarına ve bazı metabolik rahatsızlıkları bulunan bireylere de mutlaka tavsiye ederim” ifadelerini kullandı.

PROF. DR. ATTİLA ÖNMEZ: OMEGA-3 KOLESTROL SEVİYELERİNİ DÜŞÜRÜYOR

“Günümüzde obezitenin sıklığı giderek artan küresel bir problem olduğunu görüyoruz” diyen Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Attila Önmez, şu ifadeleri kullandı:

“Günümüzde obezitenin sıklığı giderek artan küresel bir problem olduğunu görüyoruz. Obeziteyle ilişkili birçok hastalık var. Başta kalp-damar hastalıkları ve karaciğer yağlanması geliyor. Özellikle karaciğer yağlanmasına bağlı siroz gelişim sıklığının arttığını biliyoruz. Yapılan çalışmalar, Omega-3’ün hem kolesterol seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olduğunu hem de karaciğerde fibrozizi azaltarak siroza gidişi önlemede fayda sağladığını gösteriyor. Bunun yanı sıra, kalp-damar hastalıkları üzerindeki olumlu etkileri de biliniyor.

Koroner arter hastalığı, dislipidemi, hepatosteatoz (karaciğer yağlanması) gibi durumlarda Omega-3’ü özellikle tercih ediyoruz. Karaciğer yağlanması, alkol ve hepatit sonrası en sık görülen siroz nedenlerinden biri ve sıklığı giderek artıyor. Bu hastalar için Omega-3’ün önemli bir destek olduğunu düşünüyoruz.

Likit formların emiliminin daha iyi olduğunu biliyoruz. Emilimin daha iyi olması nedeniyle özellikle bypass cerrahisi veya obezite cerrahisi sonrası oluşan emilim problemlerinde likit formun daha kullanışlı olduğunu gözlemliyoruz.”

UZM. DR. MELİS ŞİRİN BAYRAMOĞLU: OMEGA-3 DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Melis Bayram Şirinoğlu da şunları söyledi:

“Omega-3 bizler için çok önemli, özellikle çocuklar ve bebekler için... Beyin gelişimini desteklemesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi açısından oldukça kıymetli. Bu nedenle çocuklarımızın düzenli olarak balık tüketmesini istiyoruz. Ancak ne yazık ki bu her zaman mümkün olmuyor. O yüzden Omega-3’ü dışarıdan desteklememiz gerekebiliyor. Her zaman yeterli olmayabilir. Çünkü her zaman aynı kalitede balık ve balık yağına erişmek maalesef mümkün değil. Özellikle yaz aylarında av yasağı nedeniyle taze balığa ulaşmak zor olabiliyor. Bunun yanında küresel ısınma gibi etkenler de balıkların yağ oranını etkiliyor. Bu yüzden balık tüketilse bile yeterli miktarda Omega-3 alınamayabilir. Bu noktada destek almak önemli hale geliyor. Çok keyifli bir etkinlikti, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Dünya Omega-3 Günü’nü hep birlikte kutlamak ve bu farkındalığa katkıda bulunmak çok anlamlıydı.”

HEKİM İLAÇ VE ARGİVİT’TEN GELECEK İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR PROJELER

Hekim İlaç, sürdürülebilir üretim ve çevre dostu projelerle toplum sağlığına katkı sağlamaya devam ediyor. Argivit markasıyla başlatılan bu farkındalık hareketinin ilerleyen dönemlerde daha geniş kitlelere ulaşarak çevre bilincini artırması hedefleniyor. Sağlıklı bireyler ve sürdürülebilir bir gelecek için Hekim İlaç’ın attığı bu önemli adım, 3 Mart Dünya Omega-3 Günü kapsamında büyük ilgi gördü.